Tüm dünya iktisadı, koronavirüs salgınının tesirlerinden kurtulmaya çabalarken, Rusya-Ukrayna savaşının tesiriyle jeopolitik risklerin tesiriyle yaşanan güç ve besin kirizi ile yeni bir çıkmaza girdi.
ABD’nin yüksek enflasyonu merkez bankalarını baskılıyor
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararını merakla beklerken, ABD’de enflasyonun 41 yılın doruğuna çıkmasının akabinde para siyasetlerinin daha da “şahinleşeceği” beklentileri, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) tahvil piyasası üzerinde uygulamaya çalıştığı denetim düzeneğinin baskılanmasına neden oluyor.
BoJ tahvil alımlarını genişletti
BoJ, yükselen global faiz oranları ve tahvil getirilerinin tekrar baskılanması sonrası getiri eğrisini denetim altında tutmak için tahvil alımlarını genişlettiğini duyurdu.
Tahvil alım programının başlamasından bu yana en büyük miktar
BoJ, 2,2 trilyon yen kıymetinde devlet tahvili satın alırken, bu, tahvil satın alma programının 2016’da başlamasından bu yana kaydedilen en büyük ölçü oldu.
Uzun vadeli tahvil alımları için daha evvel açıklanmayan satın alma operasyonu, 30 yıllık Japon tahvil getirisinin 2016’dan bu yana en yüksek düzey olan yüzde 1,26’ya çıkmasının akabinde geldi.
Yen’in dolar karşısındaki düşüşü
Yen, dolar karşısında Japon ve ABD tahvil getirileri ortasındaki farkın genişlemesiyle tarihi düşük düzeyine geriledi. Dolar/yen paritesi, 135,6’yı görmesinin akabinde 135 düzeyinde dengelendi.
Yenin zayıflığı, Japon siyaset yapıcılar için bir “baş ağrısı” haline gelirken, yüksek ithal yakıt ve ham husus fiyatlarının şirketleri zorladığı, daha yüksek hayat maliyetlerine yol açtığı belirtildi.
“Son vakitlerde döviz piyasasında süratli bir yen zayıflaması görüldü ve endişeliyim”
Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki, yenin son vakitlerde süratli kıymet kaybetmesiyle ilgili tasalarını yineleyerek, “Para piyasası hareketlerini ve bunların iktisat ile fiyatlar üzerindeki tesirini daha da aciliyet hissiyle dikkatle izleyeceğiz.” sözünü kullandı.
