Erzurum’da Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı yatılı kuran kursunda sekiz çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan belletmen, birinci duruşmada 119 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Diyanet’in davaya katılma talebini de reddetti.
Erzurum’un Palandöken ilçesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi Diyanet Erkek Yatılı Kuran Kursu’nda 2021 Mayıs-Ekim ayları ortasında yaşları 12’den küçük sekiz çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan belletmen Hakan Aslankafa, beş ay sonra bugün hakim karşısına çıktı.
Tutuklu sanığın hazır bulundurulduğu Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma, hatanın mağdurlarının çocuk olması nedeniyle kapalı yapıldı. Mağdur çocukların aileleri de duruşmada yer aldı.
Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği Lideri (TBB) Erinç Sağkan ile Erzurum Baro Lideri Talat Göğebakan, Ardahan Baro Lideri Murat Yolcu ile İstanbul, Ankara ve İzmir’in ortasında bulunduğu kimi baroların bayan ve çocuk hakları merkezi üyesi avukatlar da katıldı.
Çocukların avukatlığını üstlenen Evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği Genel Lideri Avukat Müjde Tozbey Erden, duruşmada çocukların tıpkı tramvayı yaşamamaları için tekrar mahkemeye çağrılmamasını ve daha evvel alınan söz kayıtlarının izlenmesini talep etti. Mahkeme bu talebi yerinde gördü. Duruşmada, çocukların soruşturma evresinde alınan tabirlerinin manzaraları izletildi.
Diyanet’in ve baroların davaya katılma talebi kabul edilmedi
Öbür yandan Diyanet İşleri Başkanlığı avukatı da davaya katılma talebinde bulundu. Lakin mahkeme, hatadan ziyan görmediği gerekçesiyle talebi reddetti. Avukat kararın akabinde salondan çıkarıldı. TBB ve başka baro liderlerinin davaya taraf olma talepleri de yeniden mahkeme tarafından reddedildi.
Tutuklu Hakan Aslankafa, savunmasında çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunduğunu itiraf etti. Çocuklara cinsel istismarın yanı sıra şiddet uyguladığını söz eden sanık, çocukların olayı ailelerine anlatmaları halinde öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, 9 saat süren duruşma sonucunda sanığı nitelikli cinsel istismar ve çocukları hürriyetinden mahrum kılma kabahatlerinden 119 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırdı.
Ali Erbaş’a reaksiyon
Kararın akabinde avukatlar ve müşteki aileler adliye önünde açıklama yaptı. Avukat Müjde Tozbey Erden, bu kararın birinci olduğunu, öbür davaları takip edeceklerini söyledi. Mağdur bir çocuğun annesi ise Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş’a reaksiyon gösterirken, “Ben aslında çok şey söylemek istiyorum. Sayın demeyeceğim, Ali Erbaş, bu senin onuruna yakışacak şeylerdir. Bravo sana, seni alkışlıyorum. Senin kurumun mu senin onurun mu incinmiş? Allah seni kurumunla birlikte kahrı perişan etsin. Dine temel ziyan veren sensin” telaffuzunda bulundu.
Yurt yöneticileri ve belletmenler de yargılanacak
Öte yandan Erzurum’daki sekiz çocuğa yönelik cinsel istismar davasının yanında iki başka dava daha açılmış durumda. Cinsel istismara ve şiddete göz yummakla suçlanan yurt yöneticileri bu nedenle sanık olarak yargılanacak. Olaya ait üçüncü dava ise birebir yurtta 14 çocuğa şiddet uyguladığı argüman edilen başka belletmenlere yönelik açıldı.
Evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği Lideri, Avukat Müjde Tozbey Erden, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, şunları lisana getirdi:
“Aylarca uygulanan cinsel istismar sırasında belletmen tarafından kameralar duvara döndürülmüştü. Yurt yöneticilerinin hiçbiri, bu kameraların neden çalışmadığını ya da neden duvara dönük olduğu sorgulamamış. Ve hem cinsel istismara devam edilmiş hem öbür öğretmenlerin çocuklara yönelik fizikî şiddetlerinin sürdürülmesine de göz yumulmuş. Yani çocuklara başlarında oklavalar kırmaları, ellerinde ateşler yakmaları, bedenlerini morartacak seviyede dövmeleri, kanatmaları da dava konusu olacak.”
“Bu dernekler denetlenmeli”
Avukat Tozbey Erden, Karaman’da Ensar Vakfı ve KAİMDER’e bağlı yurtlarda yaşları 8 ila 10 ortasında değişen on çocuğa cinsel istismarda bulunulması olayına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Ensar Vakfı, hepimiz için bir örnekti. Bunun üzere dini hislerin suistimal edilerek, dini eğitim verileceği söylenerek çocuklarımız maalesef cinsel istismara maruz kalıyor. Halbuki bu dernekler, hiçbir kontrole tabi değiller ve eğitim uzmanı değiller. İşte bizler buna karşı çıkıp çocuklarımızın çağdaş, laik ve bilimsel eğitiminde ısrarcı olmalıyız.”
