Yeniden Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, partisinin Batman vilayet kongresine katıldı.
Fatih Erbakan, burada partililere hitap etti.
Erbakan konuşmasında, 6’lı masaya ümit bağlayanların daha çok kaybedeceğini belirtti.
Masa içindeki çatışmaların son bulmadığını belirten Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı, 6’lı masanın milletin umudu olmaktan son derece uzak olduğunu lisana getirdi.
Fatih Erbakan, konuşmasında şu sözlere yer verdi;
“Ümidini altlı masaya bağlayan daha çok kaybetmektedir”
“Ümidini altlı masaya bağlayan daha çok kaybetmektedir. Bu masanın bir tarafında uzun yıllar boyuncu AK Parti iktidarında başbakanlık, bakanlık yapmış isimler var. Diyorlar ki, efendim AK Parti içinde vazife yapmış olanlar Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Masanın iki tarafındaki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Güzel Parti’nin çok önemli fikir ayrılıkları var. Genel başkanlar düzeyinde olmasa da iki parti arasında çatışma var. Altılı masadaki çatışmalar ve atışmalar son bulmuyor.”
DHA’nın haberine nazaran; ayrıyeten Erbakan, konuşmasına şu sözlerle devam etti;
“Atılı masanın çatırdıları Türkiye’nin her tarafından duyulmaya başlandı”
“Her partinin kendi tarafına çektiği altılı masanın çatırdıları, bugün Türkiye’nin her tarafından duyulmaya başlandı. Altılı masa milletin umudu olmaktan son derece uzaktır.
Bir sefer altılı masada olanların hiçbirinin ülkenin temel sorunlarına ait olarak proje ve tahlil teklifleri somut olarak ortada yok. İçinde bulunduğumuz ekonomik burhandan ekonomik krizden nasıl kurtarılacağımıza ait bir kaynak paketi ortaya koyamamışlardır.
“İktidar bir tarafta, altılı masa bir tarafta. HDP bir tarafta”
Güçlendirilmiş parlamenter telaffuzları ekmek sıkıntısında olan vatandaşı hiç ilgilendirmemektedir. Bu gerçekleri söz ediyorum ve diyorum ki; iktidar bir tarafta, altılı masa bir tarafta. HDP bir tarafta. Bu tabloyu milletin önüne koyuyorlar.
Ancak milletimiz bu tablonun ve tablo aktörlerini reddediyor. Tekrar Refah Partisi, en çok üye kaydını yapıyor. Tekrar Refah Partisi Türkiye’nin en süratli büyüyen partisi. Bu aziz millet artık anket ve medya tezgahlarını dağıtıyor. Yine Refahı, yine ulusal görüşü adım adım iktidara taşıyor.
“Milli görüş zihniyeti, ırkçılığın her türlüsünü reddeder”
Değerli Batmanlılar, sizin ve bölge beşerinin bildiği üzere ulusal görüş zihniyeti, ırkçılığın her türlüsünü reddeder. Bizim inancımızda ulusal görüş alabildiğine ulusal görüş.
Milli görüş her türlü ırkçılığı reddeder. Bugün dış güçler, dünya siyonizmi, ırkçı emperyalizm, ırkçılığı ve mezhepçiliği bir mikrop olarak bizi birbirimize düşürmekle birlikte ayırmak, koparmak ve parçalamak için kullanmaktadır.
Öylesine iki yüzlü, öylesine ikili standart anlayışına sahipler ki, Kıbrıs’a gelince; ‘Kıbrıs birleşsin’, Ukrayna’ya gelince ‘Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne sahip çıkılsın, bölünmesin’, İsrail tek devlet olsun, Orada Filistin diye farklı bir devlet olmasın, İsrail devletinin altında tek devlet olsun lakin Türkiye, Irak, Suriye, Yemen, Libya, Sudan ve Mısır bunlara gelince bölünsün, parçalansın.
Aynı mihraklar, tıpkı ögeler Müslüman ülkelerine gelince, bölünmenin ve parçalamanın taraftarları olurlar.
“Evlenme oranı azaldı, evlenme yaşı gecikti”
Erbakan hocamızın kendi tabiriyle taklitçi zihniyetin ihmal ettiği bu bölgeye en büyük yatırımları yaptı. Fabrikalar kurdu, bu bölgenin gençleri, bugün olduğu üzere işsiz kalmasın, bugün olduğu üzere somun bir ekmeğe muhtaç olmasın, doğup büyüdüğü toprakta, kendi memleketinde alının teriyle rızkını temin edebilsin diye bu bölgeye en büyük yatırımları yaptı.
Bu bölgenin en büyük yatırımları merhum Erbakan periyodunda yapıldı. 54. Hükümet periyodunda en büyük ödenekler bu bölgeye ayrıldı. Erbakan hocamızın alın teriyle kurduğu birçok tesis kapatıldı, özelleştirildi.
Bundan ötürü bugün bölgede dolaştığımız vakit iki gençten bir tanesi, birtakım yerlerde üç gençten biri işsizliğin pençesine düşmüş durumda. Türkiye’nin işsizlik belası en çok olduğu bölgeler bu bölgelerdir.
Neden, üretime, ihracata tesisler kapatıldığı için bugün bölge insanı işsizlikten muzdarip. İşe girse ne olacak? İşi girse de minimum fiyat ismi altında sefalet fiyatıyla ömür savaşı vermek mecburiyetinde kalacaktır.
Bugün bölgedeki gençler evlenemiyor. Neden? Zira, evlilik masraflarını karşılayabilmeleri mümkün değil. Ve evlenmeye kalkarlarsa da 10, 20 yıl boyunca kendilerini taahhüt altına sokacak olan borçların altına imza atıyorlar.
Anneleriyle babalarıyla birlikte bu borçların altına giriyorlar ve perişan oluyor. Neden, minimum fiyat bugün açlık hududunun altında. Bir de bu minimum fiyatı bulamayan milyonlarca genç var.
Bakınız, bugün evlenmek isteyen gençlerimiz, maliyetler altında ezilirken, başlarını sokacak bir konut dahi bulamayacak duruma gelmişler. Neden, zira kiraların artışı hepimizin malumu.
Öyle büyük kentler var ki, minimum fiyatın tamamını verseniz dahi, konutumun kirasına yetmeyecek kentlerimiz var. Bu kentlerde taban fiyatla nasıl evlenecek.
Evlenme oranı azaldı, evlenme yaşı gecikti ve maalesef en çok ekonomik zorluklar sebebiyle boşanma oranları arttı. Böylelikle dış güçlerin ekmeğine yağ sürülmüş oldu.
Onlar, evliliksiz, ailesiz bir toplum istiyor. Evlenmemizi, yuva kurmamızı istemiyor, boşanmaların çoğalmasını istiyor. Evlenmenin ortadan kalkmasını istiyor.”
