Sakarya’nın Akyazı ilçesine bağlı Ömercikler Mahallesi 8035 Sokak’ta et restoranı işleten Yunus Emrah Turhan, paket servis elemanları tarafından 1 yılda 1 buçuk milyon lira dolandırıldığını argüman etti.
İddiaya nazaran, fırınında ve paket servisinde çalışan 6 kişi, telefonlarına indirdikleri uygulama sayesinde pos aygıtından çektikleri paraları kendi hesaplarına aktararak verilen siparişi iptal etti.
İHA’nın haberine nazaran; durumun fark edilmesi üzerine Turhan, çalışanlarına sordu. İtiraf sonrasında savcılığa hata duyurusunda bulundu.
Turhan, şikayet üzerine tabirleri alınan bireylerin hür kalmasına ve olayla alakalı bir sonuca ulaşılamamasına reaksiyon gösterdi. Gerekli bütün kanıtların kendisinde mevcut olduğunu ve bunları da savcılığa sunduğunu söyledi.
“Önce itiraf edip sonra cürümlerini inkar ettiler”
Dolandırıldığını arkadaşı sayesinde öğrendiğini belirten Yunus Emrah Turhan, şu sözleri kullandı:
“Bu olay bir arkadaşın vesilesiyle gün yüzüne çıktı. Olay ortaya çıktığında restoranımızın paket servis kısmında çalışanlara sorduk. Bir tanesi cürmünü itiraf etti, başkaları de evvel itiraf edip sonra hatalarını inkar ettiler. Bu işle alakalı gerekli şikayetlerimizi yaptık. Mevzuyu savcılığa vereli 4-5 ay oluyor lakin hiçbir sonuç alamadık.
“Günlük ciroda 2 bin 500 ila 7 bin 500 lira ortasında kayıp olmuş”
Ciddi bir halde kaybımız olmuş. Günlük ciroda 2 bin 500 ila 7 bin 500 lira ortasında kayıp olmuş. Bunu araştırmaya başladığımızda gerçekleştirdikleri hırsızlığı gün yüzüne çıkarttık ve hepsini savcılığa teslim ettik.
“Kardeşimiz, çocuğumuz üzere gördüğümüz beşerler bunu bize yaptı”
Örnek veriyorum paketçilerimizden biri 30 tane, oburu 50 tane, bir oburu ise 40 tane pakete gitti. Bizim bilgisayar sistemini telefonlarına yüklemişler, o sistem üzerinden paketlerin yoğunluğuna nazaran 5’er 10’ar tana silmişler. Bu form günlük cirodan 5 milyara kadar hesaplarına aktarmışlar. Kardeşimiz, çocuğumuz üzere gördüğümüz beşerler bunu bize yaptı. Bu sebeple bu türlü bir hırsızlığın yaşanabileceğini hiç düşünemedik. Bizim çektiğimiz düşünceleri bilen insanların bu türlü bir şey yapabilmesi zorumuza gidiyor.
“Yaklaşık 1 buçuk milyonluk ziyanımız var”
Bir yıl içerisinde yaklaşık 1 buçuk milyonluk ziyanımız var. Yani işin yoğunluğuna nazaran her gün bu sistemle önemli ölçüde paraları hesaplarına geçirmişler. Arkadaşımın, paketçilerimin beni dolandırdığını belirterek attığı bildiri ile ortaya çıktı bu olay. Dükkana geldiğimde o arkadaşı çağırdım ve bu mevzuyu kendisinden öbür birinin bilip bilmediğini sordum. O da iki kişiyi daha çağırdı yanına. Onlara sordum, onlar da bana anlattığında o an şok oldum. Daha sonra dükkana geldiğimde iki paketçim buradaydı, bir tanesi izinliydi. İkisini yanıma çağırdım ve olayı sordum, onlar da kabullendiler. Bir tanesi sonraki gün inkar etti. Ortadan bir ay üzere bir mühlet geçti başkasının babası beni çağırdı. Ve oğlunun gerisinde olduğunu, bu olaya karıştıysa da oğlunun borcunu ödeyeceğini söyledi. O formda karakola gidip tabir verdi ve hesabımıza 40 bin lira para attı.
“4-5 ay oluyor hiçbir sonuç alamadık”
Olay sonrasında avukatım aracılığıyla elimdeki bütün evrakları savcılığa ulaştırdım. Karakolda tabirleri alındı lakin 4-5 ay oluyor hiçbir sonuç alamadık. Bu insanların bu biçimde dışarıda gezmeleri, nitekim insanın canını acıtıyor. Bir an evvel bu olayın sonuca bağlanmasını istiyorum.”
