Sıhhiye’deki Ankara Adliyesinin ana binasının otoparkı köpekler, orta bahçesi ise kediler tarafından uzun vakittir mesken tutuluyor.
Hayvanseverlerin kedi ve köpekleri beslemek için adliye bahçesine gelmesinin önüne geçmek ve hayvanlara daha uygun şartlarda bakabilmek için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, “Hayvan Dostu Adliye Projesi” hazırlandı.
Başsavcı Ahmet Akça’nın talimatıyla yakın vakit evvel hayata geçirilen proje kapsamında, adliyenin kuzey tarafındaki bahçenin bir kısmı çevrildi, içine farklı renk ve uzunluklardan kulübelerin yerleştirildiği “köpek sitesi” inşa edildi.
Köpeklerin her türlü muhtaçlığının karşılanması ve alanın bakımı için istekli bir adliye çalışanı görevlendirildi.
SOKAĞA TABLOLAR ASILDI
Kediler için de adliyenin güney tarafındaki orta bahçedeki kafeteryanın yan kısmı ayrıldı. Çıkmaz sokak formunda inşa edilen “kedi sokağı”nın sağ ve sol tarafına ahşap küçük meskenler yerleştirildi.
Tabanın bir kısmı patileri acıtmaması için hafif koyu renkli mıcır döşendi, alanın başka kısmına ise gereksinimlerini giderebilmek için doğal ince kim serildi. Sokağın girişine ahşap yakma metoduyla yazılan “kedi sokağı” istikamet levhası, duvarlarına da yavru kedi fotoğraflarının yer aldığı büyük tablolar asıldı.
Her kulübenin önüne su ve mama kapları bırakıldı, sokaktaki ağaçların gövdesine yumuşak ipler sarılarak duvar tipi tırmalama halısı yapıldı. Kedi yavrularının tırmanabilmesi için küçük merdivenler de yerleştirildi.
“HAYVANLARI BİZDEN BİR KESİM OLARAK GÖRÜYORUZ”
“Hayvan Dostu Adliye Projesi” hakkında bilgi veren Başsavcı Vekili Fatih Muşmal, başıboş hayvanların daha âlâ şartlarda bakımlarının yapılmasının yanı sıra yurttaşların itimat içinde adliye etrafında hareket edebilmelerini sağlamak için projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Bu kapsamda öncelikle adliye etrafındaki sahipsiz köpekler için 10’dan fazla farklı ölçülerde kulübenin bulunduğu “köpek sitesi” inşa ettiklerini anlatan Muşmal, şunları söyledi:
“Bu köpeklerin barınma ve beslenme muhtaçlıklarının karşılanamadığını biliyorduk. Kültürümüzde, inancımızda ve örfümüzde hayvanlar bir mal, bir eşya değil, tıpkı insan ve öbür canlılar üzere bir can olarak bedellendiriliyor. Bu kapsamda, bunları bizden bir kesim olarak gördüğümüz için bu alanı oluşturmaya karar verdik ve kendi imkanlarımızla inşa ettik.”
Muşmal, sivil toplum kuruluşları ile dava takibi için adliyeye gelen vatandaşlardan olumlu geri bildirimler aldıklarını aktararak “Yemekhanemizden kalan yemeklerden köpeklerimize beslenme imkanı sağlıyoruz. Bunun yanı sıra sivil toplum kuruluşlarındaki arkadaşlarımız da mama ve lojistik takviye sağlayarak ortak bir iradeyle burayı yürütüyoruz” diye konuştu.
Köpek ve kedilerin aşılarının belirlenen takvime nazaran yapıldığını, ayrıyeten gerekli görülmesi halinde kısırlaştırmaya gidildiğini anlatan Muşmal, bu süreci belediyelerle ortak yürüttüklerini tabir etti.
“KEDİLERİN RAHAT EDECEĞİ HALDE TASARLANDI”
Muşmal, Ankara Adliyesi’ne ait projelerde, mümkün olduğu kadar adliyenin toplumsal istikametini de dış dünyaya duyurmak istediklerini belirtti.
Bu kapsamda, adliyenin orta bahçesindeki alanın bir kısmını kediler için “kedi sokağı”na dönüştürdüklerini anlatan Muşmal, şunları kaydetti:
“Kediler, köpeklere nazaran daha savunmasız oldukları için orta bahçeyi onlara uygun gördük. Kedileri seven ve onlarla ilgilenmek isteyen arkadaşlarımız vardı. Bahçemizde yeteri kadar kedi de olunca bunların orta bahçemizdeki ‘kedi sokağı’nda buluşmalarını sağladık. Burayı da kendi imkanlarımızla hazırladık. Kulübeler, mamalar, mama kapları, doğal kum, tırmanma merdivenleri üzere kedilerin gereksinim duyacağı her şeyi tahsis ettik. Sokağın girişindeki taraf levhasından tutun duvarlarındaki tablolara kadar her şey, kedilerin rahat edeceği formda tasarlandı.”
