Aile tabipleri, ‘Aile Hekimliği Mukavele ve Ödeme Yönetmeliği‘nin geri çekilmesi ve özlük haklarında düzgünleştirme yapılması talebiyle 30 Haziran-1 Temmuz’da iş bırakacak.
İlgili yönetmelikte sıhhat çalışanları açısından külfetli unsurların yer aldığını lisana getiren AHESEN Lideri Dr. Gürsel Özer, “Aile doktorları olarak, ‘ceza yönetmeliği’ olarak tanımladığımız ve 30 Haziran 2021’de yürürlüğe giren, haktan hukuktan nasibini almamış ‘Aile Hekimliği Kontrat ve Ödeme Yönetmeliği’nin iptal edilmesi talebi başta olmak üzere, genel olarak da mesleğimizi içinde nefes alamaz hale getiren uzun çalışma mühletleri, uğradığımız şiddet, yoksulluk sonu altına gerileyen alım gücümüz ve mesleksel değersizleşmeye dikkat çekmek maksadıyla Ankara’ya gidiyoruz” dedi.
AHESEN Lideri Dr. Gürsel Özer, hususa ait bugün yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“GÖRMEM, DUYMAM MANTIĞI DEVAM EDİYOR: 30 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan ve 1 Temmuz’da yürürlüğe giren, bizim ‘ceza yönetmeliği’ dediğimiz yönetmeliğin bir yılı doldurmasına çok az bir mühlet kaldı. Bir yıl içerisinde yetkilileri tekraren çeşitli yollarla uyardık. Lakin ‘görmem, duymam’ mantığı devam ediyor. Aile hekimliğinde, örneğin en başta İstanbul’da ve Türkiye’de aile sıhhati çalışanı eksikliği varken, aile sıhhati ünitelerinde çalışan eksikliği varken maalesef bunlar düzeltilmedi.
Aile tabibi başına düşen nüfusun evvel bin 500 akabinde da binli düzeylere çekilmesi kelamı verilmişti. Maalesef yapılmadı ve bütün bunlarla birlikte aile hekimliğinin olmazsa olmazı olan sevk sistemi yürürlüğe girecekti, bunlar için rastgele bir çalışma yapılmadı. Bilhassa büyükşehirlerde, binası olmayan aile hekimliklerinin kiralar karşısında hizmet veremez hale gelmesinin önüne geçilecekti. İş kayıpları ve masraf kayıpları giderilecekti, bunlar yapılmadı. Hiç yokken, durduk yere, güya çok büyük bir dönüşüm yapılmış üzere bu yönetmelik bize dayatılmaya çalışıldı.
AKLA, MANTIĞA, BİLİME, HUKUKA ASLA UYMAYAN CEZALAR VAR: Bu yönetmelikte ne vardı? Bu yönetmelik, büsbütün keyfi ve ceza yönetmeliği. Bu yönetmelikte o denli cezalar var ki inanın akla, mantığa, bilime, hukuka asla uymayan cezalar var. Örneğin defteri yanlış doldurdunuz, cezaevine girebilirsiniz. Örneğin broşürü yöntemine uygun asmadınız, ceza yiyebilirsiniz. Muallak tabirlerle dolu bir ceza yönetmeliği ve komik şartlar içeren; örneğin basına açıklama yaptığınızda 50 ceza puanı alırsınız. İkinci, üçüncü ceza puanında iş akdiniz sonlandırılır. Tekrar bu yönetmelikte, vilayet sıhhat müdürlerine, 150 puanı aştığınızda kontrat feshi yetkisi veriliyor.
KAMU ÇALIŞANLARINA YASAL OLMAYAN HİÇBİR CEZA VEREMEZSİNİZ: Bu örnekler çok artırılabilir. Diyelim bir meslektaşımız bir ameliyat oldu, kaza geçirdi arka arda dört nöbete gidemedi; sıhhat raporu, heyet raporu olsa bile iş akdinin sonlandırılması üzere hususları içeriyor. Bu hususların hiçbiri kanunda yok. Kamu çalışanlarına yasal olmayan hiçbir ceza vermezsiniz. Biz, şuna üzülüyoruz. Bu, hukuktan döndüğü vakit, biz bu davaları kazandığımız vakit karşı tarafın avukatlık fiyatını ödeyen kamu tekrar ziyan edecek. Biz, bunları tekraren basın yoluyla lisana getirdik. Biz, bunları Sıhhat Bakanlığı yetkililerine, bürokratlara, her yere tahlil yollarını ulaştırdık. Bununla da kalamadık, iş bırakma kararlarımız oldu, kamuoyunu ardınıza almak ismine.
BİR YILDA 8 KEZ İŞ BIRAKMA KARARI ALDIK: Bir yılda 8 kere iş bırakma kararı aldık. Kimileri iki günlüktü, kimileri üç günlüktü. Bakın, biz, bu çabadan asla geri adım atmayacağız. Biz, evvel kendimiz için, sonra halkımız için, aile hekimliği uygulamasını sonlandıracak olan bu yönetmeliğin kaldırılmasını bir halde sağlayacağız. Gerekirse kendimiz ceza göreceğiz, külfetler çekeceğiz ancak bu yönetmelik kalmayacak.
30 HAZİRAN’DA VE SON İKAZ OLARAK 1 TEMMUZ’DA İŞ BIRAKIYORUZ: Ülkemizde, hekim göçünün olduğu, rekorlar kırıldığı bir süreci yaşıyoruz. Bu süreçte, birinci basamağa tekrar istikametlenme, tekrar muayene ve tedavi hizmeti satın alma muhtaçlığı doğdu. Siz, bu periyot, ikinci basamakta bu problemler varken olayı kurtaracak olan birinci basamağı bu tıp problemlerle, başlarına işler getirerek, anlamsız ego üreten unsurlarla yönetmelik çıkararak bitirme noktasına getirdiniz.
Son olarak diyorum ki biz, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası olarak, elimizdeki sendikal gücümüzü, kişisel gücümüzü, her ne var ise demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Aile hekimliği uygulamasını sonlandıracak ceza yönetmeliğinin tekrar yazılmasını sağlayacağız. Doğrusu da budur. Bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yine yapılır. Ve bu manada yıl dönümünde, yani ‘ceza, infaz ve keyfi yönetmeliğin’ yıl dönümünde, 30 Haziran’da iş bırakıyoruz. Ve Ankara’ya gidiyoruz, sivil toplum kuruluşları olarak. Ankara’da bakanlık önünde basın açıklaması yapıyoruz ve ardından tekrar son ikaz olarak 1 Temmuz günü de iş bırakıyoruz. Bu sefer sesimizin duyulmasını ve gereğinin yapılmasını bekliyoruz.”
