Altılı masayı oluşturan muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanlığı seçimi için çıkartmak istediği ortak adayın kim olacağı ve zamanlamasına ait tartışmalar sürerken, ortak aday fikrinden şu anda bir geri adım olmadığı fakat isim açıklanmasının Aralık-Ocak aylarını bulabileceği hesaplanıyor.
Normalde Haziran 2023’te yapılacak olan fakat Mayıs ayına alınması yüksek ihtimal olarak görülen seçimlerde CHP, ÂLÂ Parti, Saadet, DEVA, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu altılı masanın adayı ile ilgili tartışmalar geçen haftanın gündemini en çok meşgul eden mevzular ortasındaydı.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” açıklaması gerek CHP ile ÂLÂ Parti gerekse DÜZGÜN Parti ile HDP ortasındaki birtakım fay çizgilerini tetiklese de altılı masanın ortak aday çıkarma fikrinden şu an için bir geri adımın kelam konusu olmadığı belirtiliyor. Ortak adayın kim olması gerektiğine ait kamuoyunda farklı görüşler lisana getirilirken, adayın ne vakit açıklanması gerektiği de tartışılan bir öbür konu.
DW Türkçe’nin altılı masayı oluşturan partilerin kulislerinden edindiği bilgilere nazaran, ortak adayın şu anda açıklanmamasının muhalefet açısından farklı nedenleri bulunuyor. Evvelce beri belirtilen “ismin erken açıklanması durumunda yıpratılabileceği” kaygısına ek olarak, zamanlama masadaki altı partinin seslerinin halk tarafından duyulması açısından da değerli görülüyor.
Ortak adayın açıklanması durumunda medyanın ve kamuoyunun tüm ilgisinin bu isme yöneleceğini ve doğal olarak yüklü onun programının konuşulmaya başlanacağı belirtiliyor ve bu nedenle partilerin kendi vaatlerini anlatabilmek, oylarını artırabilmeleri için aşikâr bir vakte daha muhtaçlık olunduğu bedellendiriliyor. Bu çerçevede ortak adayın isminin açıklanmasının Aralık, Ocak aylarını bulabileceği hesaplanıyor.
Ortak aday Kılıçdaroğlu mu Yavaş mı?
Ortak adayın kim olacağı noktasında ise UYGUN Parti cephesi son periyotta gündeme getirdiği Mansur Yavaş ismini kulislerde daha fazla dillendirmeye başlarken, CHP “Masanın doğal adayı Kemal Kılıçdaroğlu” görüşünü savunmaya devam ediyor.
AKP’nin ortak adayın ismiyle ilgili gündemi yönlendirmeye çalıştığını belirten CHP’li bir yetkili, “İktidar sav edildiği üzere Kılıçdaroğlu’nu aday olarak tercih etseydi ses çıkarmazdı. Ancak aslında istemiyorlar, rahatsızlıkları da bundan” yorumu yapıyor. Kılıçdaroğlu’nun aday olmaması durumunda bunun münasebetini açıklamanın güç olacağını da söyleyen birebir yetkili, o denli bir durumda Alevi kimliğin art planda “gizli bir neden” olarak konuşulmasının mümkün olduğunu, bunun da demokrasiye ziyan vereceğini belirtiyor.
Adayın kim olacağı ve ismin ne vakit açıklanacağı ile ilgili muhalefetin gözettiği bir başka değerli bahis da iktisadın gidişatı. Anketlere nazaran son birkaç ayda AKP’nin oylarında yaklaşık yüzde 3’lük bir toparlama bulunuyor. Bunun nedeninin iktisatta verilen vaatler olduğu düşünülürken, muhalefetin çıkartacağı adayın nihaileşmesinde bu açıdan iktisat değerli bir kriter olarak görülüyor.
Altı önder İstişare Konseyi’nde olacak
Öte yandan altılı masanın en kıymetli vaatleri ortasında yer alan güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş ve geçiş süreci için çalışmalar da devam ediyor.
Partilerin yaz ayları boyunca kendi içlerinde geçiş sürecine dair yaptıkları hazırlıkların altılı masanın 2 Ekim’de başlayacağı ikinci tıp toplantılarında ele alınması bekleniyor.
Geçiş süreci için konuşulan senaryolardan birisi de altı önderi bir ortaya getirecek olan bir çeşit “istişare kurulu” gibisi bir yapı oluşturulması. Bu konseyin değerli hususlar için bir ortaya gelerek kararlar alabileceği konuşulurken, tıpkı vakitte heyetin imza yetkisinin olmasının da kelam konusu olabileceği belirtiliyor.
Masada şu anda CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu yer alıyor.
Basına daha evvel yansıyan haberlerde muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması durumunda Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişe kadar olan müddet için yürütme, bürokrasi, kamu kurumlarının işleyişi ve geçiş sürecinin nasıl ve ne kadar olacağı ile ilgili bir protokol imzalanacağı gündeme gelmişti.
