Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargı muhabirlerinin sorularını yanıtladı, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu. Bozdağ’a “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışması yapan altı muhalefet partisi yine bir ortaya geldi ve bildiri yayınlandı. Ortak bildiride şöyle bir tabir var, ‘Seçimin sonuçları YSK tarafından ilan edilip katılaşana kadar ortak çalışma ve iş birliğine devam edeceğiz’, ayrıyeten şöyle bir söz daha var ‘Seçimlerin adil, özgür, şeffaf ve güvenlik içinde gerçeklemesi için her türlü önlemi alacağız.’ Açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu yöneltildi.
Adalet Bakanı Bozdağ, “Seçim güvenliği konusunda Türkiye’de ne bugün, ne dün hiçbir badire yaşanmamıştır. Türkiye’nin en inançlı yaptığı işlerden birisi seçim işidir. Seçimde kim ki ‘Herhangi bir parti hile yaptı, yapıyor.’ diyorsa, ya seçim mevzuatını bilmiyordur ya seçim uygulamalarını bilmiyordur” cevabını verdi.
ÇOĞUNLUK MİLLET İTTİFAKI’NDA
Sandıklarda milletvekili çıkarmış ve teşkilatı olan 5 partiden temsilci bulunduğunu, ayrıyeten bir de kamu görevlisinin yer aldığını anlatan Bozdağ, şu anda sandığa bakıldığında siyasi parti temsilcilerinden ikisinin Cumhur İttifakı, oburlarının ise Millet İttifakı’ndan oluştuğunu, çoğunluğun Millet İttifakı’nda olduğunu lisana getirdi.
“Seçimlerde hile yapılmasına bizim seçim sistemimiz müsaade vermiyor” diyen Bozdağ, “Seçim güvenliğiyle ilgili konuşanlar bana şunu hatırlatıyor, bunu çok net söyleyeyim, seçimi kaybetmeyi anladıkları vakit muhalefette olanlar seçim güvenliği konuşması başlatıyorlar. Şu anda seçim güvenliği tartışmalarını Millet İttifakı yaptığına nazaran cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedeceklerini şimdiden anladıkları için mazeret üretiyorlar” sözlerini kullandı.
Bozdağ, seçimleri partilerin yaptığını, bütün partilerin birlikte yaptığı seçimin öteki bir parti lehine değiştirme imkanının mümkün olmadığını kaydetti.
KILIÇDAROĞLU’NUN ‘KAÇIŞ PLANI’ AÇIKLAMASI
Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan ve ailesine yönelik gündeme getirdiği ‘kaçış planı’ savıyla ilgili Bozdağ, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanımız şiir okudu, mahpusa attılar kaçmadı. Sayın Cumhurbaşkanımız partisini kurdu, ‘Kurucu üye olamazsın.’ dediler kaçmadı, istifa etti, yine üye oldu, genel lider oldu. Milletvekilliği listesinden ismi silindi, kaçmadı. Cumhurbaşkanlığı seçim krizi oldu hatırlarsanız 2007’de, 27 Nisan e-Bildirisi ve 367 utanç kararı, kaçmadı, gayret etti. Artık hatırlayın, Seyahat olayları oldu, çaba etti, 17-25 Aralık yargı ve emniyet içindeki FETÖ’cü alçakların kalkışması oldu, kaçmadı, uğraş etti. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne daima birlikte şahit olduk ve birlikte uğraş ettik. Her yerde infaz için Cumhurbaşkanı’mızı ararken o, ailesi ve çocuklarını da yanına alarak semalar darbeci teröristlerin denetimi altında olduğu halde mevte uçtu, halkın ortasına geldi, halkı meydanlara çağırdı, vefatına gayrete davet etti, kaçmadı. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın hayatına bakarsanız, orada kaçacak bir figür yok lakin üstüne üstüne gidecek, mevti göze alan bahadır bir yürek ve meydan okuyan bir siyaset anlayışını herkes görüyor.
KILIÇDAROĞLU’NU GAYE ALDI
Cumhurbaşkanı’mıza ‘Kaçacak’ diyenlerin hepsi şu anda yurt dışında. Sayın Kılıçdaroğlu bunu yeni demedi, daha evvel de dedi, artık de söylüyor ve bunları yaparken iftira ediyor. Ben çok açık söylüyorum, bu çok net bir iftiradır ve Sayın Cumhurbaşkanı’mızın siyasi hayatı ortadadır. Hiçbir uğraştan kaçmamış, hiçbir zorluktan kaçmamış, hiçbir pürüzden kaçmamış, hepsini uğraş ede ede aşmış, alın teriyle buraya gelmiş. Onun için ‘Kaçacak’ hesabı yapanlar yahut bu türlü düşünenler yalnızca bir algı operasyonuna hizmet ediyorlar. Tahminen bir projenin kesimi olarak bir şeyler söylüyorlar lakin Sayın Cumhurbaşkanı’mız ortada, uğraşı ortada.”
“KİMDEN KORKUP, KİMDEN KAÇACAK?”
“Kimden korkup, kimden kaçacak? Türk milleti ardında dağlar üzere duran önder ve bütün rakiplerini milletin duası ve takviyesiyle aşan bir başkan. Kılıçdaroğlu’na bir şey söylemekte yarar görüyorum. Herkesin banka hesabı var. Bir banka evrakını alıp niye olduğunu bile bile, onu farklı göstermek, hiçbir ahlaki ölçüyle, hiçbir hukuksal ölçüyle uyuşmaz. Bir ana muhalefet başkanına, ki cumhurbaşkanı adaylığını üstü kapalı değil bence açıkça ilan etmiş birine, hiç yakışmaz. Bu kadar düşmemeli, ahlakın düzeyini de siyasetin düzeyini de bu kadar Sayın Kılıçdaroğlu düşürmemelidir. Yani çok muhakkak. Para kontrolü Türkiye’nin açık resmi kanaldan gidiyor. ABD kontrolü açık. Şeffaf, orada her yerde de yayınlanıyor. Kimden gittiği, ne için gittiği, ne yapıldığı, her şey ortada ve bunu alıp büyük bir yolsuzluk, büyük bir hırsızlık olayı üzere takdim ediyor. Türk milletinin de aklıyla alay ediyor. Bu millet, Kılıçdaroğlu’ndan akıllıdır ve bu milletin her bir ferdi olayın ne olup bittiğini biliyor. O yüzden muhalefet partileri gerçeklikten bu kadar kopuk iftiralara bel bağladığı için vatandaş ne yapıyor? Ona karşı hal koyuyor.”
