İstanbul Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen şikayetçi Yusuf A., olay günü adliye polisini telefonla arayarak dava belgelerinin kapatması taahhüdü veren bir kişi tarafından dolandırıldığı söyledi.
DHA’nın haberine nazaran; polise, Kaan K.’nın kendisini MİT elemanı olarak tanıttığını ve Hakan Fidan imzalı evraklar gösterdiğini söyleyen Yusuf A., bu şahısla adliyede buluşmak üzere olduklarını, kendisine daha evvel bir ölçü para verdiğini ve yeniden para vereceğini söyledi.
Bunun üzerine Adalet Sarayı Polis Merkezi Amirliği, durumu çabucak nöbetçi İstanbul Cumhuriyet Savcısına iletti.
Şikayetçinin şüpheliyle adliyede buluşması kameraya yansıdı
Savcılığın talimatıyla polis, suçüstü yapmak üzere harekete geçti. Şikayetçi Yusuf A.’nın elindeki paraların fotoğrafları çekilerek kuşkulu ile buluşması takibe alındı.
Şikayetçi Yusuf A. ile adliyenin C Blok atriumunda buluşarak hararetli biçimde konuşmaya başladılar.
MİT çalışanı olmadığı öğrenildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Cürümler Ofisi’nce yürütülen soruşturma tamamlandı.
Savcılık, elinde Hakan Fidan imzalı 3 sayfa evrak olduğu tespit edildiğini ve şüphelinin tabirinde teslim ettiği MİT evrakının düzmece olmadığını, kimseyi dolandırmadığını belirterek suçlamayı reddettiği belirtildi.
Yapılan araştırmada, şüphelinin MİT bünyesinde çalışan biri olmadığı ve verdiği evrakın da uydurma olduğu kaydedildi. Şüphelinin hatadan kurtulmaya yönelik savunmasına prestij edilmediği ve kendisini MİT çalışanı olarak tanıttığı belirtildi.
Şikayetçi Yusuf A.’nın devam eden kimi soruşturmalarında yardımcı olabileceği vaadinde bulunan şüpheliyi kendisini MİT mensubu olarak tanıtması üzerine gerçek resmi devlet vazifelisi zannettiği için daha evvel 380 bin TL ödeme yaptığını belirterek şikayetçi olduğu anlatıldı.
Ağır ceza mahkemesinde yargılanacak
Tutuklanan kuşkulu Kaan K.’nın “Kamu görevlileriyle ilgisi olduğundan bahisle bir işin görüleceği vaadiyle dolandırıcılık” hatasından 4 yıldan 10 yıla kadar mahpusu ve “Resmi dokümanda sahtecilik” cürmünden 2 yıldan 5 yıla kadar mahpus cezası olmak üzere toplam 6 yıldan 15 yıla kadar mahpusu talep edildi.
Kuşkulu önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
