20 yıllık AKP iktidarı devrinde, muhafaza altındaki birçok kamu toprağı özelleştirme programına alındı, çok sayıda kamu yeri imara açıldı ve yandaş şirketlere ihale edildi.
Sanırım bunu bilmeyen kalmamıştır.
Daha yeni Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararla, ülkenin en kıymetli turizm bölgesi olan Muğla’nın Datça ilçesindeki 17 büyük yerler de satış listesine çıkarıldı.
Vatandaş olarak üzülmemek elde değil elbette.
Düşünsenize on binlerce metrekarelik 17 parsel Özelleştirme Yönetimi tarafından ihaleye çıkarılmış durumda.
Kamuya ilişkin malların kendilerinin değil de devletin olduğunu ve Datça örneğinde olduğu üzere tabiatın yağmalanıp yandaşa peşkeş çekilmemesi gerektiğini bir türlü öğrenemediler her nedense.
Bölge halkına sormadan ve bu alanların planlanmasında mahallî idarelerin görüşlerini almadan “Ben yaptım oldu” anlayışını adeta bir zırh üzere üzerlerine giymiş durumdalar.
Gözleri hiçbir şey görmüyor.
Ve ne var ne yok acımadan satıyor ve yok ediyorlar.
Bu karar ile Datça’da satılığa çıkarılan 17 farklı parsel özelleştirilirse ne yazık ki devlete ilişkin koylar, denize sıfır alanlar, hazine toprakları birilerinin eline geçecek.
Özelleştirilecek alanların lüks otellerin çabucak yanında olması da farklı bir muamma.
Doğayı talan etmek ve toprak üzerinde bir rant ve iktidar alanı oluşturmak yerine kamu kaynaklarını eşit ve adaletli kullanmayı, tabiatın geleceğimiz olduğunu anlamamakta niye ısrar ediyorsunuz?
İktidarınıza şöyle bir baktığımızda Türkiye tabiatı açısından kapkara bir tablo çıkıyor önümüze maalesef.
Doğayı hudut tanımaz bir biçimde sermayenin yağma ve talanına açtığınız gün üzere aşikar.
Ekonomik krizden çıkış yolu olarak tabiatın bir meta olarak sunulduğu, kendi burjuvazinizi yaratma sürecinde politikalarınızla ülkeyi getirdiğiniz karanlık ise tüyler ürpertici.
Biraz durun diyeceğiz ancak manifestonuza alışılmamış.
Zira “Durmak yok yola devam” anlayışınız ile ülkemizi getirdiğiniz nokta bu.
O vakit yapılacak birinci seçime kadar biraz vicdan, biraz merhamet biraz da sağduyu talep ediyorum sizlerden.
Lütfen! Bırakın hoş ülkemin topraklarını satmayı artık.
Devleti işleyemez hale getirdiniz.
Ülkemde hukuku guguka çevirdiniz.
Toplum etnik temelde, mezhep temelinde ayrıştırdınız.
Kutsal kıymetleri kullanarak halkı kandırdınız.
Temel hak ve özgürlükleri askıya aldınız.
Ekonomik kriz ise her geçen gün biraz daha derinleşmekte.
En azından etrafa verdiğiniz tahribat bitsin!
Datça üzere eşsiz hoşlara sahip bir bölgeyi rahat bırakın!
Soruyorum sizlere:
Bu çok mu sıkıntı?
