Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun, 21’inci Yüzyılda NATO Sınamalar, Paydaşlıklar ve Genişme Paneli’nde açıklamalarda bulundu.
Fahrettin Altun, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya dahil olma konusunda değerli noktalara değindi.
Altun, terör örgütü PKK ve FETÖ’nün Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde hala varlığını sürdürmesinin Türkiye’den çok NATO’ya ziyan verdiğini aktardı.
“Bazı NATO müttefiklerinin terör örgütlerine takviye olduğuna hepimiz şahit olduk”
Fahrettin Altun’un açıklamasında satır başları;
Özellikle Türkiye’nin PKK, PYD ve FETÖ üzere terör örgütlerine karşı verdiği gayrette, birtakım NATO müttefiklerinin bu terör örgütlerine direkt ya da dolaylı dayanak olduklarına hepimiz şahit olduk.
“PKK ve FETÖ’nün varlığını sürdürmsi NATO’nun savunma ruhuna ziyan vermektedir”
PKK’nın ve FETÖ’nün hem Avrupa’da hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde varlığını sürdürmesi ve bunlara müsamaha gösterilmesi, NATO’nun müşterek savunma ruhuna ziyan vermektedir.
PKK terör örgütünün Suriye kolu olan PYD’ye yapılan yardımlar da müttefikler ortası dayanışmaya karşıt düşüyor, Türkiye’nin birincil güvenlik çıkarlarını zedeliyor.
“Bu çeşit yaklaşımlar NATO’ya ziyan veriyor”
Müttefiklerimize buradan bir defa daha hatırlatmak istiyoruz. Bu çeşit bahtsız yaklaşımlar, ülkemizden daha çok NATO’ya ziyan veriyor.
Bir kolektif güvenlik örgütü olarak inşa edilen NATO’ya katılmak isteyen ülkelerin de örgütün her üyesinin güvenlik tasalarına hassasiyet göstermesi son derece legal bir beklentidir.
“Teröre net bir poziston almamış ülkelerin ittifaka kabulü NATO’ya tehdittir”
Terörle çaba konusunda net bir konum almamış ülkelerin ittifaka kabulü, NATO’nun geleceği için de bir tehdittir.
“Türkiye, Finlandiya ve İsveç’ten somut garantiler beklemektedir”
Ülkemiz, Finlandiya ve İsveç’ten NATO’nun kolektif güvenlik prensibi çerçevesinde somut adımlar atmasını, somut garantiler vermesini beklemektedir. Bu adımlar, teröre verilen siyasi dayanağın son bulması, terörün finansman kaynağının kurutulması, PKK/PYD’ye silah dayanağının sonlandırılması ve ülkemize yönelik saklı yahut açık ambargo ve yaptırımların kaldırılmasıdır.
“Türkiye’yi eleştirmeye kalkanlar akıl tutulması yaşamaktadır”
Türkiye üzere muteber bir müttefiki, bu üzere aday ülkelerin (İsveç ve Finlandiya) NATO ile münasebeti bağlamında eleştirmeye kalkanlar tam bir akıl tutulması yaşamaktadır.”
