Türkiye’nin en sıcak vilayetlerinden olan Adana’da hava sıcaklıkları mevsim normalleri üzerinde seyretmeye başladı. Son 1 haftada termometreler öğlen saatlerinde 40 derecenin altına düşmezken bozulmuş besin tüketimi başta olmak üzere birçok nedenden dolayı çocukların ishal ve kusma şikayetleriyle hastaneye müracaat oranında artış yaşandı.
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Gizem Samlı, bahisle ilgili açıklamalarda bulundu.
“HİJYENE EHEMMİYET VERMELİYİZ”
İshal durumunun birden fazla defa birkaç gün devam edip rastgele bir tedaviye muhtaçlık duymadan kaybolduğuna değinen Dr. Samlı, “Akut ishal, viral ya da bakteriyel enfeksiyona bağlı olarak ortaya çıkar. Kronik ishal ise 3-4 hafta üzere çok daha uzun periyodik ishaldir ve önemli bir bağırsak hastalığından kaynaklanır” dedi. Bulaşıcı ishalin en yaygın nedeninin virüsler, bakteriler ve parazitler olduğunu belirten Dr. Samlı “Hastalık yapan mikroplar, çoklukla bozulmuş, kirlenmiş, üzerlerine bakteri ya da parazit bulaşmış besin ve su aracılığıyla insan bedenine girer. Bu nedenle hijyene çok kıymet vermeliyiz” diye konuştu.
“ELLER EN AZ 20 SANİYE YIKANMALI”
Dr. Samlı, viral ishali önlemek için ellerin kesinlikle sık sık sabunla yıkanması gerektiğini vurgulayarak, “Yetişkinler olarak çocuklarımıza verilecek yiyecekleri hazırlamadan evvel ve sonra ellerimizi kesinlikle yıkamalıyız. Pişmemiş etlere dokunduktan, tuvaleti kullandıktan, öksürünce, hapşırınca ve burnu sildikten sonra, çocuk bezlerini değiştirdikten sonra eller en az 20 saniye müddetle, sabunla ovalayarak yıkanmalıdır” sözlerini kullandı.
“DIŞARIDA SUYU BARDAK YERİNE ŞİŞEDEN İÇİN”
Havaların ısınmasıyla bakterilerin arttığını söyleyen Dr. Samlı, daha sonra şunları söyledi:
“Bakteri ve virüsler, sıcak havayla birlikte uygun koruma edilemeyen bilhassa süt, krema, mayonez ve bilhassa tavuk eti olmak üzere et eserlerinin tüketilmesiyle bulaşıyor. Hijyenik olmayan suların içilmesiyle ve okullarda bir çocuğun hastalanması sonucuyla başka çocuklara bulaşabiliyor. Çiğ yahut az pişmiş et ve süt eserlerinden kaçınarak orjinal kabında servis edilen şişe su, soda, meyve suyu ve fermente içecekler tercih edilmeli.”
“SU KAYBINA DİKKAT, ACİL DOKTORA BAŞVURULMALI”
Dr. Samlı, ishal ve kusmayla birlikte yaşanabilecek susuzluğun çocuklarda çok süratli gelişebileceğine dikkat çekerek, “Bebeklerde ve küçük çocuklarda dehidratasyon belirtileri üç saatten daha uzun müddet içinde alt bezinin ıslanmaması, gözyaşı olmadan ağlama, kuru ağız yahut lisan, uyuşukluk, etrafa reaksiyon vermeme yahut sonluluk, karında, gözlerde ve yanaklarda batma ya da çukurlaşma ya da bıngıldakta çökme halinde görülebilir. Bu türlü bir durumda hemen doktora başvurmak gerekir” dedi.
“SUYUN YANI SIRA MEYVE SUYU VE ÇORBA İÇİLMELİ”
İshal ve kusma devam ettiği sürece kâfi ve pak su alımının kaide olduğunun altını çizen Dr. Samlı, “Temiz içme suyu, meyve suyu yahut et suyu tüketimini artırmak yeterli gelecektir. Fakat pak içme suyunda gerekli tuzlar ve elektrolitler gereğince bulunmaz. Bu nedenle eczanelerden kolay kolay temin edeceğimiz, içinde elektrolitlerin olduğu, içme suyuna karıştırılarak verilen tozları kullanabiliriz. Şayet sıvı içmek çocuğun midesini rahatsız ediyor yahut kusmaya neden oluyorsa damardan sıvı tedavisi yapılması gerekebilir” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIMIZI EĞİTMEMİZ GEREKİYOR”
Çocukların hastalıkları birbirlerine çok sık bulaştırdığını aktaran Dr. Samlı, “Çocukların ellerini ağızlarına götürme alışkanlığı çok fazladır. O nedenle bilhassa kreşe yahut anaokula giden çocuklarda daha da sık görüyoruz. Ayrıyeten son periyotlarda adenovirüs ve norovirüs dediğimiz bir virüs salgını var. Bunları önlemek için de en değerlisi el paklığı. Çocuklarımızı bu hususta uyarıp, eğitmemiz gerekiyor” sözlerini kullandı.
