Türkiye’nin birçok vilayetinde sıhhat çalışanları, doktorlara yönelik şiddeti protesto etmek için bugün iki günlük greve gitti. Hastane önlerinde toplanan tabipler ve sıhhat çalışanları, Konya’da kardiyolog Dr. Ekrem Karakaya’nın bir hasta yakını tarafından öldürülmesini, yürüyüş ve alkışlarla protesto etti.
İstanbul’da Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma, Göztepe Eğitim ve Araştırma, Taksim Eğitim ve Araştırma, Bağcılar Eğitim ve Araştırma, Yedikule Göğüs Hastalıkları, Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları, Şişli Etfal, Samatya Devlet, Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma, Beykoz Devlet, Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi ile İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi üzere birçok hastanede protesto aksiyonu düzenlendi.
Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Başşehir Üniversitesi Hastanesi, İzmir’de de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Alsancak Devlet Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi üzere birçok hastanede de sıhhat çalışanları protestolara katıldı.
Çanakkale’de, Çanakkale Tabip Odası’nın düzenlediği harekette doktorlar ve sıhhat çalışanları, “Beyaz önlüğümüz kefenimiz”, “İstifa onurlu bir eylemdir”, “Sağlıkta dönüşüm olmuş poliklinikler mezar olmuş”, “Sağlıkta dönüşüm öldürüyor”, “Sağlıkta şiddet politiktir”, “Performans öldürüyor” yazılı dövizler taşıdı. Harekette ayrıyeten Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın istifası talep edildi. Antalya’daki aksiyonda “Sağlıkta şiddet sona ersin”, Şanlıurfa’da “Artık yeter! Sıhhatte şiddete hayır”, Van’da “Öfkeliyiz, sıhhatte şiddet son bulsun” yazılı pankartlar taşındı.
Eskişehir, Adıyaman, Bartın, Bursa, Bolu üzere birçok vilayetteki hastanelerde de TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) grev kararına uygun olarak hasta bekleme kısımlarının boş olduğu görüldü.
Acil servisler açık olmayı sürdürüyor
TTB, Konya Kent Hastanesi’nde misyonlu kardiyolog Dr. Ekrem Karakaya’nın dün silahlı atakla öldürülmesi üzerine 7 ve 8 Temmuz tarihlerinde greve gitme kararı almıştı. Grev uyarınca hastanelerde sıhhat hizmetleri resmi tatillerdeki üzere sunuluyor. Acil durumlar dışında sıhhat kurum ve kuruluşlarına başvurulmaması isteniyor.
TTB aksiyon müddetince, “acil hastalar, diyaliz hastaları, acil ve riskli hamileler, çocuk aciller, kanser hastaları, ağır bakım hastalarının” bakımının aksamayacağını, “yoğun bakım ve yatan hastaların tıbbi ziyan görmemeleri için” özel uğraş gösterileceğini duyurdu. Ayrıyeten COVID-19 yahut COVID-19 kuşkusu ile başvuranların poliklinik ve klinik tedavilerine devam edilecek.
Sağlık hizmeti sunulan tüm ünitelerde, acil teşhis ve tedavi endikasyonu olan hastaların bakımı aksatılmayacak. Acil hizmetin verilebilmesi için sıhhat kuruluşlarının acillerine ulaşımın istemeyerek de olsa engellenmemesi hedefiyle tedbirler alınmacak. Servislerde yatarak tedavi görmekte olan hastaların tıbbi süreçlerinin aksatılmadan yürütülmesini sağlayabilecek sayıda sıhhat çalışanı servislerde hazır bulundurulacak.
TTB: Grev, anayasal haktır
TTB bugün mevzuyla ilgili yaptığı açıklamada grevin anayasal bir hak olduğunu vurguladı. “Sağlık çalışanlarının meslek kuruluşunun aldığı karara dayalı yapacağı bu aktiflik, anayasal haklar ortasında yer alan örgütlenme, fikir ve söz özgürlüğünün kullanımı niteliğindedir” sözlerine yer veren TTB, “Sağlık çalışanlarının misyonlarını yerine getirirken, yetkili mercilere gerekli kararların aldırılmasında kamuoyu oluşturmak için uğraş göstermesi, baskı kümesi oluşturması ve bunun için hukuka uygun bütün yolları kullanması demokrasinin gereklerindendir. Anayasa’nın 26. hususu ile herkesin, kanılarını kelam, yazı, fotoğraf ve öteki yollarla tek başına yahut toplu olarak yayma hakkında sahip olduğu belirtilerek tabir özgürlüğü teminat altına alınmıştır” dedi.
DW / EC,ET
