Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) konut sahipliğinde, Parlamentolar Ortası Birlik (PAB) ile ortaklaşa düzenlenen Global Parlamenter Göç Konferansı’nda, ‘Dünyada En Fazla Yerinden Edilmiş İnsan Barındıran Ülke Olarak Türkiye Tecrübesi’ başlıklı panel düzenlendi.
Moderatörlüğünü PAB Türk Kümesi Lideri Ravza Kavakçı’nın yaptığı panelde, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmai Çataklı yaptığı açıklamalarda 1 milyon Suriyelinin geri dönüşünün sağlanmasının hedeflendiğini söyledi.
DHA’nın haberine nazaran; Çataklı’nın açıklamalarında şu sözler ön plana çıktı:
“Göçe bakışla ilgili genel bir sorun olduğunu düşünenlerdenim. Tarih uzunluğu da dünyayı büyük oranda göçler şekillendirmiştir. Göç hayatın kesimi. Yapılması gereken, tarihin her devrinde olmuş bu olguya yanlışsız bakışla tahliller aramak lazım. Türkiye olarak diyoruz ki, birincisi göç sorununda işin kaynağına odaklanalım. Kaynağında problemlere tahliller arayalım.
“Dünyada beşerler kimi ülkelerde Saddam üzere bir zalimi bile arar hale geldiler”
Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü diye kimi ülkelere, kimi ülkeler gitti tabir yerindeyse züccaciye dükkanına girmiş fil üzere her tarafı yıktı, döndüğünde dünyada beşerler birtakım ülkelerde Saddam üzere bir zalimi bile arar hale geldiler. Kaynağında meseleleri çözmek nasıl olacak? Birincisi sorunun kaynağı kendimiz olmayacağız. Sorunun kaynağı kendimiz değilsek o sorunu orada çözebilmek için çaba edeceğiz.
“4 milyonun üzerinde beşere 11 yıla yaklaşıyor konut sahipliği yapıyoruz”
Kapınıza dayanmış olan, yardıma muhtaç olan bulunduğu ülkede güvenliği olmayan insanlara ülkemiz kapısını açtı ve insani bir muamele gösterdi. Birilerinin yaptığı üzere botlarını batırmadık, üzerlerine asit döküp yakmaya kalkmadık. Onları kurşunlamadık, çelme atmadık. Soğuk kış günleri donarak ölsünler diye ırmağa ya da Ege’nin sularına itmedik. 4 milyonun üzerinde beşere 11 yıla yaklaşıyor mesken sahipliği yapıyoruz.
“507 bin Suriyeli istekli geri dönüş yaptı”
Bunu yaparken de onların gerek eğitim sisteminden istifadeleri, gerek sıhhate erişimleri, gerek temel muhtaçlıklarının karşılanması için ağır gayret Şu ana kadar yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde Suriye’ye Türkiye’nin operasyonlarla güvenliğini sağladığı bölgelere 507 bin Suriyeli istekli geri dönüş yaptı.
“1 milyon Suriyelinin geri dönüşünü sağlamayı hedefliyoruz”
En son Sayın Cumhurbaşkanımızın da kamuoyuna duyurduğu bir çalışmayla memleketler arası birtakım yardım kuruluşlarının takviyesiyle 1 milyon Suriyelinin geri dönüşünü sağlamayı hedefliyoruz. Bu çerçevede 13 bölgede yerleşim alanları kurulacak ve içlerinde yalnızca konutlar değil, ticarethaneler, başka toplumsal yerler, idare merkezleri bulunacak. Bu bölgelerden de 3 adedinin bütün ayrıntı projeleri hazırlandı. En yakın vakitte inşaatı başlayacak. Biz daima söylüyoruz. İstekli, onurlu ve inançlı bir formda bu insanların kendi ülkelerine, yurtlarına dönmeleri lazım. Bunun için onlara hayatlarını sürdürecek bir atmosfer oluşturmak için de ağır bir uğraşın gayretin içerisindeyiz.
“Sorumluluk alın, yük paylaşın”
Şayet biz batının yaptığı üzere göç sorununu yalnızca hudut idaresinden ibaret sayarsak, FRONTEX dahil hudut birlikleri, hudut idaresinden sorumlu kurumlar, şahıslar eliyle giriş çıkışları denetim etmekten ibaret sayarsak çok uzun bir gelecekte değil, öngörülebilir bir gelecekte batının, gelişmiş ülkelerin çok daha büyük göçmen meseleleriyle karşı karşıya kalmaları kaçınılmazdır. Bunun kaçarı yok. Bütün dünyadan bizim isteğimiz 3 şey var:
Bir tanesi kaynak ülkelerde problemlere yol açmayın, açtığınız meseleleri çözün, orada tahlile takviye olun.
İki, insanca muamele edin. Çok kolay, insanca. Hukukun üstünlüğü, yaşama hakkı, demokrasi. Bunlar yalnızca Avrupa’da yaşayanlar için mi? Avrupa dışından birisi size yöneldiği vakit bu kavramların hepsi rafa mı kaldırılması gerekiyor?
Üçüncüsü, yük paylaşın. Uzakta oturup ‘çok düzgün yapıyorsunuz, aferin’ demenizi kimse beklemiyor. Başta kendinizin sebep olduğu problemler olmak üzere sorumluluk alın, yük paylaşın. Beşerler kendi bulundukları yerlerde huzur içinde yaşasınlar. Kimse sizin kapılarınızı açın milyonlar size gelsin diye bir kederi yok. Sorun açmayın, açtığınız problemleri çözün ve var olan problemlerin tahliline takviye olun.”
