Holywood aktörü Johnny Depp İngiltere’de The Sun gazetesine açtığı iftira davasını 2020’de kaybetti. Ama ABD’de eski eşi Amber Heard’e karşı açtığı emsal bir davayı Çarşamba günü kazandı.
ABD’deki dava başlarken pek çok uzman Depp’in kazanma talihinin İngiltere’deki davadan bile daha az olduğunu söylüyordu.
Bunun nedeni ise ABD’de tabir özgürlüğünü koruyan kanunların çok daha geniş yorumlanmasıydı.
Lakin heyetin Heard’ü, konut içi şiddete maruz kaldığını anlattığı bir makalede iftira hatası işlemekten hatalı bulması, Heard’ün sözlerine inanmadıkları manasına geliyor.
BBC’ye konuşan memleketler arası medya hukukçusu Mark Stephens ABD ve İngiltere’deki mahkemelerden farklı karar çıkmasının son derece az görüldüğünü söylüyor.
Ona nazaran Depp’in ABD’deki zaferinin ardında bu davanın heyet önünde olmasının yattığını söylüyor.
İngiltere’de hakkında “karısını döven koca” yazan The Sun’a açtığı davada ise kararı bir heyet değil, yargıç vermişti.
Stephens “Amber Heard kamuoyunu ikna edemediği üzere jüriyi de ikna edemedi” diyor.
Depp’in avukatları hem ABD’deki hem de İngiltere’deki davalarda Heard’ün palavra söylediğini savundu, kişiliğini gaye aldı ve temel istismarcının kendisi olduğunu öne sürdü.
Stephens, bunun cinsel taarruz ve mesken içi şiddet davalarında sıkça kullanılan “inkar et, saldır, mağdurla saldırganın rollerini değiştir” isimli bir strateji olduğunu söylüyor.
Bu stratejide suçlanan kişi yerine suçlayan kişi odağa çekilmeye çalışıyor ve sanığın kabahati işleyip işlemediği yerine şikayetçinin inanılabilir biri olup olmadığı sorgulanıyor.
Stephens “Sanık avukatları tüm argümanları reddederken temel mağdurun sanık olduğunu söyleyip şikayetçinin güvenilirliğini zedelemeye çalışıyor” dediği bu stratejinin İngiltere’deki yargıç tarafından fark edildiğini ve Depp’in cürüm işleyip işlemediğiyle ilgili olmayan pek çok delilin kabul edilmediğini söylüyor:
“Yargıçlar bu tuzağa düşmese de bu strateji heyet karşısında son derece tesirli oluyor.”
Heyetlerde erkek üyeleri bu yolla ikna etmek daha kolay ancak buna inanan çok sayıda bayan da çıkıyor.
Stephens “İnsanların başında istismar mağduru birinin nasıl gözükmesi ve davranması gerektiğine dair bir fikir var lakin bu ekseriyetle gerçeği yansıtmıyor” diyor.
Her iki davayı da takip eden ve Guardian için çalışan gazeteci Hadley Freeman ise bir başka kıymetli farkın ABD’deki davanın televizyondan yayınlanması olduğunu, bunun duruşmayı “adeta bir spor karşılaşmasına çevirdiğini” söylüyor.
Duruşmadaki her kırılma noktası milyonlarca kişi tarafından izlendi ve seyircilerin büyük bir kısmı toplumsal medyada Depp lehine paylaşımlarda bulundu.
TikTok’ta #JusticeForJohnnyDepp (Johnny Depp için adalet) etiketi 19 milyar kez görüntülendi.
Heyete internette yazılanlara bakmamaları söylendi lakin telefonlarına el konulmadı ve dış dünyayla temasları da kesilmedi.
Freeman, kamuoyunun Heard’e karşı aldığı tutumun kısmen “#MeToo’ya karşı güçlü bir tepkiden” kaynaklandığını ekliyor:
“Kadının beyanı temeldir fikri bahis Amber Heard’e gelince unutulmuş üzere gözüküyor.”
