Geçen aylarda Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne “kanuna ve ahlaka muhalif faaliyet yürütmek” suçlamasıyla fesih davası açıldı. Derneğe kapatma davası açılmasına neden olan şikâyet dilekçelerinde ‘kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mefhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı” argümanları yer aldı. Derneklerin, mağdur bayanların ve siyasalların takip edeceği duruşma öncesi Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, davanın avukatlarından Tuba Torun ve Muğla’da öldürüldükten sonra cansız vücudu varile konularak yakılan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin Cumhuriyet’e konuştu.
İSTANBUL KONTRATI SONRASI
Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, kapatma davasının İstanbul Sözleşmesi’nden çekildikten sonraki süreçte bayan hak ve özgürlükleri için vurulan ikinci bir darbe olduğunu belirterek “Tam bu periyoda denk gelmesi de bir tesadüf değil. Her gün yeni bir yasakla ve özgürlüklere akın ile karşı karşıyayız. Bizim derneğimize yönelik açılan kapatma davası da bunun bir modülü. Derneğimiz bu alandaki gerçekleri açığa çıkaran raporlarıyla, takip ettiği davalarla geniş bir kamuoyunu seferber etmesiyle bilindiği için bu türlü bu gayret dinamiğini yıldırmaya çalışıyorlar. Bizimle dayanışma gösteren kızlarını, yakınlarını kaybeden ailelerimize, tüm kurum ve bireylere tek tek çok teşekkür ediyoruz” dedi.
“İKTİDAR TÜZELLİK ARAMIYOR”
Davanın avukatlarından Tuba Torun ise kapatma davasının büsbütün siyasi bir dava olduğunu lisana getirerek iktidarın vakit zaman sindirme taktiği olarak bu şekil teşebbüslerde bulunduğu söyledi. Torun, “Son 20 yıldır buna şahidiz. 2020’de ‘kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesine’ ait bir torba yasa çıkarılmıştı. Bu torbada bireyler ve dernekler ortasında irtibat kurup dernekleri kapatmaya yer hazırlamak üzeri bir yasa imali kelam konusuydu. Aslında o torba yasa kapatma davalarının bir nevi ön habercisiydi. Fezlekeye baktığınızda dernek yöneticisi ve hatta üyesi olan arkadaşlarımızın beraat etmiş olduğu soruşturmalar, davalar, savunduğumuz birtakım bayanların siyasi kimlikleri baz alınarak kapatma davasına münasebet oluşturulmaya çalışılmış. Ancak bunların hiçbiri tüzel olmadığı üzere sadece mantık çerçevesinde bile kapatmaya münasebet olamaz. İktidar burada katiyetle bir hukuksallık aramıyor. Büsbütün ‘ibretlik’ bildirisi vermek üzerinden bu davayı açtılar. En ufak tereddüt etmeksizin bizim için ses çıkaran derneğimiz için artık ses çıkarma sırası bizde, hepimizde. 1 Haziran’da dernekler aileler, mağdurlar, bu dernekle alakası olmuş olmamış bayan haklarına inanan herkes o gün orada olacak” diye konuştu.
“BU DERNEĞİN KİME NE ZİYANI VAR?”
Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin ise “Kadın cinayetleriyle ilgili Türkiye’de adaletin olmadığına inanıyorum. Nerede bir bayan cinayeti işlendiyse, nedense hatalı daima bayan oluyor. Bu platform iki yıldır yani 12 duruşmadır daima yanımızdaydı. Bize çok dayanak verdiler. Davayı duyunca şaşırdık. Bu derneğin kime ne ziyanı var? Bizim davamızda onların çok emeği var. Bugün de biz onlara dayanak vereceğiz. Buradan yetkililere sesleniyorum; bizlere başından beri sahip çıkan bu platformu kapatmayın. Davayı durdurun. Zira adalet sistemi çalışmıyor, bu platformun yarattığı kamuoyu gücü olmasaydı bizim davamız çoktan kapanmıştı. Bu ülkeden adalet sağlansa esasen hiç kimseye muhtaçlık yok ancak adalet yok” diyerek görüşlerini belirtti.
