Kıbrıs Rum kısmının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yönelik düşmanca tutumuna, KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından karşılık verildi.
İsrail ile Rum bölümü ortasında, 29 Mayıs-2 Haziran tarihleri ortasında askeri tatbikat düzenlenmişti.
“Türkiye destekledi”
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, tatbikata ait görüşlerin kamuoyuyla paylaşıldığı hatırlatıldı.
Bunun akabinde KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasının, Türkiye Dışişleri Bakanlığınca da desteklendiği kaydedilerek, şu sözlere yer verildi:
“Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkı ismine konuşma hakkı yok”
“Rum Dışişleri Bakanlığınca hususla ilgili yapılan ve Türkiye’yi amaç alan yazılı basın açıklamasında, haddini aşan sözlere yer verilmiştir.
Rum tarafı, Kıbrıs Türk halkı ismine konuşma hakkı olmamasına karşın devletimiz ile Türkiye ortasındaki bağlantılara dair Kıbrıs Türk halkı ismine yorum yapacak kadar ileriye gitmektedir.
“Modası geçmiş bir anlayış”
Rum tarafının açıklaması, ana vatan Türkiye ile KKTC’nin sarsılmaz alakalarını bozamayacağını anlamayacak kadar modası geçmiş bir anlayışa sahip olduğunu göstermektedir.”
“KKTC devletinin var olduğu gerçeği değişmeyecektir”
Sınır boyunca yüzlerce ağır silah mevzisi yerleştirmek, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi papazlarına silah atış talimi yaptırmak, radar sistemi tedarik etmek ve birçok ülke ile askeri tatbikat gerçekleştirmek üzere faaliyetlerin Rum bölümünün “samimiyetsizliğini” ortaya koyduğu vurgulandı.
Ayrıca, ikili askeri iş birliği mutabakatları yapmak ve Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz’deki haklarını ihlal eden tek taraflı faaliyetlerde bulunmak üzere planlara da işaret edilerek, Rum tarafının samimiyetsizliğinin 2004 referandumlarında da test edildiği belirtildi.
“Tek emel, Kıbrıs Türk halkını izolasyon altında yaşamaya mahkum bırakmak”
Rum tarafının tüm mutabakat tekliflerini reddetmesinin tek maksadının, Kıbrıs Türk halkını izolasyon altında yaşamaya mahkum bırakmak olduğuna işaret edilen açıklamada, Kıbrıs Türk halkı açısından Rum tarafının samimiyetsizliğini kıymetlendirmek için bahsedilen sebeplerin yeterliliğinin açık olduğuna dikkat çekildi.
AA’nın haberine nazaran, açıklamada, şu değerlendirmeler yer verildi:
“Kıbrıs Türk halkının varlığını yok sayan hali…”
“Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve hatta varlığını yok sayan tutumu, Kıbrıs sıkıntısındaki tek muhatabının Türkiye olduğu yanılgısıyla kamuoyunun algısını yönlendirmeye çalışması beyhudedir.
Ada’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türk halkını temsil eden ve toprakları üzerinde tam egemenliği bulunan KKTC devletinin var olduğu gerçeği değişmeyecektir.”
