Prens Charles, Ruanda’daki Commonwealth liderlerine yaptığı konuşmada tarihi kölelik konusundaki derin “üzüntülerini” dile getirdi.
Birleşik Krallık tahtının varisi, İngiliz Milletler Topluluğu’nun “geçmişimizi kabul etmek için yeni yollar, yeni yollar bulması gerektiğini” ve Yerli topluluklar için mirasın bulunması gerektiğini söyledi.
Kigali’deki açılış töreninde liderlere konuşan Charles, “Çağdaş derneğimizin köklerinin tarihimizin en acılı dönemine uzandığını kabul etmek istiyorum.”
“Köleliğin kalıcı etkisine dair kendi anlayışımı derinleştirmeye devam ederken, pek çok kişinin acı çekmesinden duyduğum kişisel üzüntünün derinliğini tarif edemem.”
“Çok basit, bu, zamanı gelen bir konuşma,” diye ekledi.
İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri, 15. ve 19. yüzyıllar arasında milyonlarca Afrika vatandaşını köleleştirdi ve onları Karayipler ve Amerika’daki plantasyonlara taşıdı.
Commonwealth ülkeleri, iklim değişikliği, tropikal hastalıklar ve COVID-19 salgınının derinleştirdiği diğer zorluklarla mücadele etmek için Cuma günü Ruanda’nın başkentinde bir araya geldi.
Commonwealth üyelerinden 32’si küçük devletler ve 25’i iklim değişikliğine karşı savunmasız olarak sınıflandırılıyor.
Charles, son yıllarda resmi görevlerini kısıtlayan Kraliçe II. Elizabeth’i temsilen katıldı. Zirve, alakası bazen sorgulanan İngiliz monarşisi ve Commonwealth için belirsiz bir zamanda gerçekleşiyor.
Elizabeth şu anda 14 Commonwealth bölgesinin devlet başkanı, ancak Barbados Kasım ayında monarşiyle bağlarını kesti ve Jamaika da dahil olmak üzere diğer bazı Karayip ülkeleri de aynı şeyi yapmayı planladıklarını söylüyor.
Cuma günü yaptığı konuşmada Charles, “özgür” ulusların bu tür kararları “sakin ve kin duymadan” alabileceklerini söyledi.
Ancak Ruanda’daki zirve, eski Fransız kolonileri Togo ve Gabon’un İngiliz Milletler Topluluğu’na katılma başvurularını da değerlendirecek.
Zirveye Ruanda’da ev sahipliği yapma kararı da ülkenin kötü insan hakları sicili göz önüne alındığında eleştirildi.
İngiltere hükümeti, göçmenleri işlenmek üzere binlerce mil Ruanda’ya transfer etmek için yakın tarihli bir anlaşmayı imzaladığı için geniş çapta kınandı. Bu anlaşma yasal engellerle karşı karşıya ve ilk göçmen grubu henüz Afrika’ya ulaşmadı.
İngiltere medyasına göre, Prens Charles tartışmalı politikayı “korkunç” olarak nitelendirdi.