Stranger Things’in Netflix’te gösterime giren dördüncü döneminin birinci kısmında Kate Bush’un 1985’te kaydettiği Running Up That Hill kullanılınca müzik toplumsal medyada viral oldu, İngiltere Spotify’da en çok dinlenenler ortasına girdi.
Böylelikle 1970’lerin sonundan itibaren dünyaca ünlenen İngiliz müzikçi, Stranger Things’in yeni dönemiyle birlikte yeni bir dinleyici kitlesine ulaştı.
TikTok ve Twitter’da paylaşılmaya başlanan Running Up That Hill, Harry Styles’ı geçti, Spotify’da dünya çapında en çok çalınan dördüncü müzik oldu. Apple iTunes’ta da en çok dinlenenler ortasına girdi.
Kate Bush’un beşinci albümü Hounds of Love’da yer alan müzik, 2012 yılında Londra Olimpiyatları’nda çalınınca tekrardan İngiltere’nin birinci 10 listesine girmişti.
BUSH HAYRANLARI MUTSUZ
Kate Bush’un kimi hayranları müziğin yeni nesil tarafından Netflix dizisinin akabinde keşfedilmesinden ve tanınan hale gelmesinden ötürü mutsuz. Bazıları ise bu müziğin tekrar canlanmasını memnuniyetle karşıladı.
Bir kişi şarkıyı Placebo kümesinin cover versiyonu ile keşfettiğini kabul ederek, “bu darmadağın çocuklar sonunda Kate Bush’u Stranger Things üzerinden fark etti” yazdı.
Öbür bir Bush hayranı ise onun yeni nesil tarafından, Stranger Things üzerinden tanınan hale getirilmesini tuhaf bulduğunu tabir etti. Müziğin herkes tarafından duyulması gerektiğini belirtti.
Kimileri ise Bush’un muhtemelen durumun farkında olmadığını yazdı.
Spoiler uyarısı: Bundan sonraki kısım Stranger Things’in yeni döneminden ayrıntılar içerebilir.
1980’lerden bir sahne… Running Up That Hill müziği Sadie Sink’in canlandırdığı Max’in Walkman’inden duyuluyor.
Dizinin müziklerinden sorumlu Nora Felder, 1986’da ergenlerin favorisi olan bir müziğe gereksinimleri olduğunu söyledi. Fakat bu müzik tıpkı vakitte kardeşini bir vahşet sonucu kaybeden karakterin depresif ve isole halini de yansıtmalıydı.
Bush, 1985 yılında verdiği bir röportajda müziğin bir erkek ve bir bayan ortasındaki ilgiyi, farklılıklarını, onların üstesinden gelme ve birbirlerini nitekim manaya uğraşını anlattığını belirtmişti.
“Birbirlerini çok seviyorlar ve onları engelleyen şey bağlarının gücü. Güvensizlik yaratıyor. Bayan erkek, erkek de bayan olsa, Allah’la bir mutabakat yapabilseler, öteki tarafı bu biçimde anlayabilceklerini ve tahminen yanlış anlaşılmaları giderebileceklerini anlatıyor.”
Netflix, tekrar Millie Bobby Brown ve Winona Ryder’ın oynadığı Stranger Things’in dördüncü döneminin geçtiğimiz hafta sonu 287 milyon saat izlenerek rekor kırdığını açıklamıştı.
