TÜİK’in dün açıkladığı “Tüketici Fiyat Endeksi, Mayıs 2022” raporu, resmi enflasyonun yükselmeyi sürdürdügünü gösterirken bilgi açıklama tekniğindeki değişiklikler büyük kuşkuyla karşılandı.
Datalara nazaran, TÜFE’de 2022 yılı mayıs ayında evvelki aya (aylık) kıyasla yüzde 2.98, Aralık 2021’e (5 aylık) kıyasla yüzde 35.64, Mayıs 2021’e (yıllık) kıyasla yüzde 73.5 ve 12 aylık ortalamalara kıyasla yüzde 39.33 artış oldu. Yıllık oran evvelki ay yüzde 69.97 idi. Böylelikle mayıs ayıyla birlikte, yıllık bazda Ekim 1998’deki yüzde 76.6’dan sonraki en yüksek noktaya da ulaşılmış oldu:
- Paket çeşidi unutun: Seçilmiş unsurlar açısından aylık en yüksek artış yüzde 71.04 ile paket cinslerde hesaplandı. Bunu yüzde 14.98 ile havayolu yolcu nakliyatı izledi. Aylık en çok düşüş ise yüzde 23.78 ile sebzelerde görüldü. Bunu da yüzde 13.13 ile yumurta izledi.
- Kira artışı yüzde 39: TÜFE 12 aylık ortalama üzerinden hesaplanan yasal kira artışı oranı, mayıs ayı prestijiyle kira kontratı bitenler açısından yüzde 39.33 oldu.
- ENAG’da yüzde 161: Alternatif bilgiler açıklaması nedeniyle TÜİK tarafından mahkemeye verilen, yayınlarının engellenmesi için yasal hazırlıklar yapılan Enflasyon Araştırma Kümesi ise ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (E-TÜFE) artışı Mayıs 2022 için aylık yüzde 5.46, 12 aylık olarak da yüzde 160.76 ilan etti. TÜİK’in mayıs ayı enflasyon dataları bilhassa düşük bulunan aylık artış açısından ekonomistleri şaşırtırken kurumun 409 maddeyi içeren “Madde Sepeti ve Ortalama Unsur Fiyatları” ile “İstatistiki Bölgelere nazaran Tüketici Fiyat Endeksi ve Değişim Oranları”nı yayımdan kaldırması ise büyük kuşkuyla karşılandı. TÜİK’in bunu “EUROSTAT’a uyum” kapsamında yaptığı belirtilirken bilhassa ekonomistler şeffaflık daveti yaptı.
DİKKAT ÇEKEN İSTİFA
Bu bahiste DİSK-AR “TÜİK’in enflasyon hesabında dikkate alınan unsur fiyat listesini açıklamaktan vazgeçmesi fiyatların karartılması manasına geliyor” derken Uğur Gürses, “Güvensizlik derinleşiyor” ve “Şu sayılar olmasa enflasyonu ne hoş yönetirdik” dedi. ENAG ve İTO datalarına atıf yapan Dr. Mahfi Eğilmez ise şöyle devam etti: “TÜİK’in devletten büsbütün farklı, bağımsız yapıya kavuşturulması Merkez Bankası bağımsızlığı kadar kıymetli. Yanlışsız ve muteber data üretimi, gerçeklerin görülmesinin ve hakikat siyasetlerin uygulanmasının birinci ve en kıymetli koşuludur” dedi. Prof. Dr. Hakan Kara ise farklı bir noktaya dikkat çekerek “99 yıllık Cumhuriyet tarihinde enflasyonun şimdikinden daha süratli arttığı tek bir devir var: 2. Dünya Savaşı” dedi.
Öte yandan Bloomberg’ün haberine nazaran, TÜİK’te TÜFE’yi hesaplayan ünitenin başındaki Mustafa Teke, birkaç gün evvel vazifesinden istifa etti.
