Kuyumculuk sistemi üzerinden gerçekleştirildiği sav edilen ‘Saadet Zinciri’ gibisi vurgun, İstanbul’da yaşandı. İşadamı S.Ö., bir tanıdığı vasıtasıyla tanıştığı altın danışmanı S.S. isimli bayan tarafından dolandırıldığını tez ederek 30 Mayıs’ta polise başvurdu.
İş insanı S.Ö., emniyetteki tabirinde, bir arkadaşı vasıtasıyla tanıştığı S.S. isimli bayan şahıs tarafından dolandırıldığını belirtti.
İddiaya nazaran S.S. isimli şahsın kendisini Kadıköy’de faaliyet gösteren bir kuyumcu firması çalışanı olarak tanıttığı, kurmuş olduğu kuyumculuk sistemi üzerinden para kazandığını, sisteme girenlerin de kendisi üzere yarar sağlayabileceğini söyleyerek iş insanı S.Ö.‘den şirket hesabına farklı vakitlerde para istedi.
İş insanı da S.Ö.’ye inanarak birinci olarak şahsi hesabına 97 bin 213 lira yatırdı.
YATIRIMA TEŞVİK ETTİLER
Devamında ise S.S.’nin bağlı bulunduğu kuyumculuk şirketinin hesabına toplam 10 milyon 252 bin 502 lira daha para transferi gerçekleştirdi. Her iki hesaba toplam 10 milyon 349 bin 715 lira aktarıldığı belirlendi. S.S.’nin, iş insanına yüzde 20 ve yüzde 30 üzere değişen oranlarda kar vadederek daima olarak yatırıma teşvik ettiği anlaşıldı. Teze nazaran iş insanına yatırdığı para karşılığında kıymetli olduğu söylenen zümrüt, safir, mozanit, kristal ve pırlantaya misal birçok taş verildi.
İlerleyen günlerde durumdan şüphelenen iş insanı kelamda şirketin Kadıköy Bağdat Caddesi’ndeki şubesine gitti. Kapı önünde 150-200 kişilik bir kalabalığın toplandığını gören kişi, kendisinin de dolandırıldığını anladı.
SUÇLAMALARI REDDETTİLER, KARŞI TARAFTAN DAVACI VE ŞİKAYETÇİ OLDULAR
‘Saadet zincirleri’ benzeri yapılanmayla ilgili başlatılan soruşturmada, sistem üzerinden bireylerin birikimlerini toplayıp milyonlarca liralık dolandırıcılık yaptığı savıyla aranan S.S. ve ortak hareket ettikleri öne sürülen K.E. isimli yabancı asıllı bir kişi, “Nitelikli Dolandırıcılık” suçlaması ile Eyüpsultan İlçe Emniyet Müdürlüğü grupları tarafından 30 Mayıs’ta gözaltına alındı.
Göktürk Polis Merkezi’ne götürülerek tabiri alınan S.S. ve K.E., haklarındaki argümanların temelsiz olduğunu söyleyerek suçlamaları reddetti.
Herhangi bir usulsüzlük ya da dolandırıcılık olayına başvurmadıklarını ileri süren her iki kuşkulu, hakaret ve tehdit edildiklerini münasebet göstererek karşı taraftan şikayetçi oldu. Söz süreçlerinin tamamlanmasının akabinde 30 Mayıs’ta adliyeye sevk edilen her iki kuşkulu, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
