Yunanistan Kıyı Güvenlik ögeleri tarafından son aylarda tüm dünyanın gözü önünde insanlık dramı yaşanıyor.
Ege kıyısındaki Yunan adalarına yalnızca Türkiye’den değil, Libya, Mısır, Tunus üzere ülkelerden geçiş yapan sistemsiz göçmenler, can salı ve lastik botlara bindirilerek Türk kara sularına geri itiliyor.
Ege, vefat denizine döndü
Açık denizde vefata terk edilen sistemsiz göçmenler, bilhassa son devirde fırtınaya da yakalanıp, canlarını kaybedebiliyor.
Yunanistan’ın Ege kıyısındaki adalara Avrupa hayali ile sığınan değişik ülkelere ilişkin göçmenler için Ege Denizi son aylarda mevt denizine dönüşmüş durumda.
Dünya ise bu zulme sessiz kalmayı tercih ediyor.
Dayak yiyen göçmenler bitik vaziyette kurtarıldı
4 Ağustos 2022’de Bodrum Karaada açıklarında 3 sistemsiz göçmen kurtarıldı.
Bitkin vaziyette lastik bot içinde Türk Kıyı Güvenlik grupları tarafından kurtarılan 3 sistemsiz göçmen, bedenlerinde darp ve cebir izlerine rastlanması ve hareket kısıtlarının olması nedeniyle sıhhat denetimlerinden geçirildi.
Değerli eşyalarını alıp, geri ittiler
8,5 ayda 19 bin 14 kişi geri itildi
Türk Kıyı Güvenlik Komutanlığı bilgilerine nazaran 2022 yılının 8,5 aylık devrinde Ege kıyılarına Yunanistan Kıyı Güvenlik ögeleri tarafından can salı ve lastik botlar içinde geri itilen sistemsiz göçmen sayısı 16 bin 901.
Ocak 2022’de bin 213 kişi, şubatta 1.126, martta 95, nisanda 1.847, mayısta 2 bin 278, haziranda 2 bin 927, temmuzda 2 bin 973, ağustosta 3 bin 585 ve eylül ayının 20 günlük periyodunda 2 bin 113 kişi olmak üzere toplam 19 bin 14 kişi Yunanistan güvenlik ögeleri tarafından Türk kara sularına geri itildi.
32 ayda 40 bin kişi geri itildi
Ege’de sistemsiz göçmenlerin takibini yapan ve yardımcı olan Norveçli sivil toplum kuruluşu Aegean Boat Report (Ege Tekne Raporu) tarafından yayımlanan istatistiki bilgilere nazaran 2022 yılının 8 aylık periyodunda Yunanistan tarafından Türk kara sularına geri itilen sistemsiz göçmen sayısındaki artışa dikkat çekildi.
Aegean Boat Report Raporu’nun istatistiklerine nazaran, Mart 2020’den bu yana 40 bin şahıstan fazla sistemsiz göçmen Yunan makamları tarafından Ege Denizi’ne geri itildi.
Göçmenlerin içine bindirildiği can salı firması Yunanistan’da
Raporda, 2020 yılından itibaren sistemsiz göçmenlerin içine bindirilerek açık denizde geri itildiği materyallerden can sallarının, Pire limanına yakın bir bölgede üretildiği, üretimin “Lalizas” isimli Yunanlı bir firmaya ilişkin olduğu aktarıldı.
2020’den bu yana Ege Denizi’nde ele geçirilen yaklaşık 850 can salı ile ilgili Yunan Kıyı Güvenliği’nin açıklama yapması beklenirken, göçmenlere can sallarının 20-55 bin lira aralığında satıldığı öğrenildi.
“Geri itilenler beyaz Hristiyan olsaydı”
Aynı raporda mevte itilen göçmenlerle ilgili Avrupa’nın sessizliğine de reaksiyon gösterildi.
Raporda, “Ölüme terk edilen binlerce sistemsiz göçmen, beyaz Hristiyan olsaydı, o vakit memleketler arası boyutta ses getirirdi. Bu durum tüm dünyada manşet olacaktı. Sorumlu ülke ağır yaptırımlara maruz kalır ve durmak zorunda kalırdı. Lakin bu sandal ve sallardaki beşerler Avrupalı, çoğunlukla beyaz değil, farklı bir dini görüşe sahip oldukları için umursamıyoruz. Bu vahşet için Yunan hükümeti kınanmıyor, aslında tam karşıtı.” tabirlerine yer verildi.
AB’ye eleştiri
Norveçli sivil toplum kuruluşunun raporunda ayrıyeten “Avrupa Kurulu Lideri Ursula Von Der Leyen, Yunanistan’ı ‘Avrupa’nın kalkanı’ olarak nitelendirerek onları cesaretlendirdi. AB fonları, sonları kapalı tutmaları için Yunanistan’a akıyor ve Avrupa Hudut ve Kıyı Güvenlik Frontex, Yunanistan’da şimdiye kadar görevlendirilen en yüksek memur sayısına sahip olan ajans, mültecileri geri püskürtme konusunda Yunan makamlarını destekliyor.
“Hem eleştiriyor hem de ekipman sağlıyor”
denildi.
İşkence ve cinsel istismar iddiası
Raporda, Yunan adalarına geçen sistemsiz göçmenlerin hakarete, bayanların ise istismara uğradığı, paralarının ve kıymetli eşyalarının alındığı ileri sürülürken, şöyle denildi:
“Yunan adalarına ulaşanlar, geri gönderilmeden evvel tüm eşyaları, çantaları, kağıtları, paraları ve telefonları yağmalanarak sığır üzere avlanıyor ve toplanıyor. Silah zoruyla, Ege Denizi’nde can sallarında sürüklenmeye bırakılıyor.
İnsanların dövüldüğü, azap gördüğü ve tecavüze uğradığı sayısız hadiseyi belgeledik. Hem erkeklere hem de bayanlara yönelik cinsel istismar az değildir, birden fazla vakit tüm kümenin önünde çırılçıplak soyulurlar, mazeret bâtın objeleri, parayı ve telefonları aramaktır.
“Tutuklanıyor, çırılçıplak soyuluyor, dövülüyor”
Yunan subaylar çoklukla bayanlarla bilhassa titiz bir iş çıkarırlar. Herkesin önünde soyunmaya, eğilmeye ve bacaklarını açmaya zorlanırlar, tüm boşluklar coşkuyla incelenir, çoklukla küfürlü bir lisan ve kahkahalar eşlik eder.
Aynı şeyin Evros’taki (Meriç Nehri) kara hududunda da yapıldığını gördük. Yunan tarafında beşerler Yunan özel kuvvetleri tarafından tutuklanıyor, çırılçıplak soyuluyor, dövülüyor ve ırmaktan Türkiye’ye geri gönderilmeye zorlanıyor.”
