Paskalya Adası’nın bir bölümünü kasıp kavuran bir orman yangını, adanın moai olarak bilinen ünlü anıtsal oyma taş figürlerinden bazılarını kömürleştirdi.
Kültürel miras müsteşarı Carolina Perez bir Twitter gönderisinde, “Bazı moailer de dahil olmak üzere yaklaşık 60 hektar (148 dönüm) etkilendi.” Dedi.
100 hektarlık arazi alevler tarafından yerle bir edildi ve bildirildiğine göre UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Rano Raraku yanardağının etrafındaki alan en çok etkilendi.
O bölgede ve heykelleri oymak için kullanılan taşın çıkarıldığı taş ocağında tahminen birkaç yüz moai var.
Paskalya Adası belediye başkanı Pedro Edmunds yerel basına yaptığı açıklamada, “Yangının verdiği zarar geri alınamaz.”
Felaket, adanın COVID-19 nedeniyle iki yıl kapalı kaldıktan sonra 5 Ağustos’ta turizme yeniden açılmasından sadece üç ay sonra geldi.
Moai nedir?
Paskalya Adası’ndaki moai figürleri, dünyanın en ünlü ve tanınabilir yekpare heykellerinden bazılarıdır.
Onları kim yaptı ve neyi temsil ediyorlar?
Önde gelen atalarının ruhunu somutlaştırmanın bir yolu olarak, yerli Rapa Nui halkı tarafından 500 yıldan daha uzun bir süre önce oyulmuşlardı. Adadaki megalitler genellikle yaklaşık 4 m (13 fit) yükseklikte durur ve yerin altına gömülü gizli gövdelere sahiptir.
Moai, sanki yerlilerini gözetliyormuş gibi okyanustan uzağa ve bunun yerine köylere doğru bakar.
Ancak yedi Ahu Akivi figürü, ziyaretçilerin adayı bulmasına yardımcı olduğuna inanılan denize dönük.
İngiliz müzesi tartışması
1868’de adadan Hoa Hakananai’a olarak bilinen bir moai figürü götürüldü ve onu British Museum’a bırakan Kraliçe Victoria’ya verildi.
2018’de Şili hükümeti ve adanın yetkilileri iade edilmesini talep etti.
Adanın valisi Tarita Alarcon Rapu’nun o sırada şöyle dediği bildirildi: “Biz sadece bir bedeniz. Siz, İngiliz halkı, ruhumuza sahipsiniz.”
90 yaşında vefat eden babaannesinin dedesini hiç görme fırsatı bulamadığını da dile getirdi.
Hoa Hakananai’a, ülkesine geri gönderilmesi için uzun süredir devam eden çağrılara rağmen hala British Museum’da sergileniyor.