Rüya ve ömür sözcüklerini bazen olumlu bazense olumsuz manada bir ortaya getiririz. “Yaşadığım her şey bir rüyaymış” deriz örneğin hayal kırıklığımızı anlatmak için ya da “Rüya üzere bir yaşam” diyerek diğerlerine öykünürüz. Düşler insanın psikolojisini analiz etmek için kullanılabildiği üzere kimi hayallerin haberci olduğuna inanılır.
Peki, hayaller ve içinde bulunduğumuz gerçeklik ile ilgili gerçek yaklaşım nedir? Kubilay Aktaş yeni kitabı Hayale Uyananlar ile rüyayı ve gerçekliği, sembolleri ve cihanı, nihayetinde ise kendimizi ve manayı yanlışsız anlamamız için keşfetmemiz gerekenlere işaret ediyor.
Rüyalarla uyanmak
Rüyaya uyanmayı niyet alan bu kitabın emeli, kadim güçlerin temsilcileriyle esasen temasta olduğumuzu fark edip, bütüncül fıtratımızı yaşayıp, şuurlu niyet ve dualarla kendimizi öte gerçekliklerde de keşfetmektir.
Zihnin fark edemediği tek şey şimdidir. Artık ve şu an zihne kapalı, saf tanıklıkta olanlara ise açık bir kapıdır. Gözler onu göremez, o ise gözü de görür, gözün gördüğünü de…
Sayfa: 144
Kadim öğretiler
Kadim öğretiler ilmi, tutunduklarımızı anlayarak aşmamıza yardımcı olan, zekâ rehberliğinde hakikate yol aldıran bir harita üzeredir.
Rüyaya uyanmayı niyet alan bu kitabın hedefi da bütüncül fıtratımızı yaşayıp, şuurlu niyet ve dualarla kendimizi öte gerçekliklerde de keşfetmektir.
Gögeler dünyasının ötesine geçmek
Bilenler için bu dünya, uyanmanın gözlemlendiği bir deney yeridir, kullandığı materyal ise düşlerdir. Onlar bundan kuşku bile etmez, insanların derin uykuda ve düş içinde olduklarını görürler.
Bu kitabı okuduktan sonra gölgeler dünyasının ötesine geçecek ve sonsuz döngüdeki mükemmelliği göreceksiniz.