Hilton Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Başkanı Jochem-Jan Sleiffer, 103 yıllık otel markasının hızlı büyümesini yönetecek ve önümüzdeki beş yıl içinde 179 adet mevcut bölgesel portföyüne 90 otel daha ekleyecek.
“Bu bizim için çok ilginç bir pazar”diyor Sleiffer. “Bu, son birkaç yılda bir büyüme motoru oldu. Daha fazla otel yapabileceğimizi görebileceğimiz bir pazar burası. Burası insanların seyahat etmek istediği bir pazar.”
Yaklaşan otellerin 60’tan fazlası, şu anda faaliyette olan 33 ve yapım aşamasında olan 14 otel ile Hilton’un bölgedeki en büyük pazarı olan BAE’ye ev sahipliği yapan Orta Doğu’da yer alacak. Körfez komşusu Suudi Arabistan, faaliyette olan 16 ve yapım aşamasında olan 45 otel ile en hızlı büyüyen pazar konumunda.
Bu hızlı büyümenin sonucu, tüketicilerin aralarında seçim yapabileceği Orta Doğu, Afrika ve Türkiye’de 24.000 ek otel odası olacak ve bu nedenle Avrupa, marka için çok önemli bir kaynak pazar.
“ Avrupa [Orta Doğu] bölgesinde her zaman önemli olmuştur… Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya, ama aynı zamanda pandemi sonrası, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre’nin gerçekten gündeme geldiğini gördük.”diyor Sleiffer.
Sleiffer, Orta Doğu’dan gelen gezginlerin Hilton markalarına aşina olduklarında, Avrupa’yı ziyaret ederken bu markalardan rezervasyon yaptırma olasılıklarının daha yüksek olduğuna da dikkat çekiyor.
“_Orta Doğu pazarı, Avrupa için önemli bir besleyicidir. İnsanların sahip olduğumuz farklı markaları tanımasını sağlamak için bu bölgede otellerin olması bizim için önemli, böylece Avrupa’ya seyahat ettiklerinde tekrar bizimle kalıyorlar,_” diye açıklıyor Sleiffer.
Sleiffer, şirketlerin sürdürülebilirliği ve yerel toplulukları desteklemek için kurumsal politika oluşturması beklenen bir dizi standart olan ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) yönergeleri tarafından şekillendirilen yeni bir konaklama çağında faaliyet gösterirken Hilton’un genişlemesine liderlik edecek. Otel grupları için kritik öneme sahip olan sosyal bilinçli yatırımcılar artık potansiyel yatırımları taramak için ESG kriterlerini kullanıyor.
Hilton’un dahil olduğu girişimler şunları içerir: Gelişen Kadınlar,daha az ayrıcalıklı ekonomik geçmişe sahip işsiz kadınları otelcilik sektöründeki kariyerlere hazırlayan bir proje ve kararlı insanları iş yerine yerleştirmeye yardımcı olan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan SEDRA (Eğitim Geliştirme, Araştırma ve Farkındalık Hizmetleri).
Sürdürülebilirlik de Hilton’un ajandasında üst sıralarda yer alıyor. Gıda israfıyla mücadele, otel grubunun bugüne kadarki en önemli başarılarından biri oldu. Hilton’un şefleri, farklı yiyecek türlerini çöp kutusuna düştükçe fotoğraflayan, tartan ve kaydeden Winnow adlı Yapay Zeka sistemini kullanarak, yemek siparişlerini ayarlayarak yiyecek israfını doğru bir şekilde izleyebildi ve dolayısıyla azaltabildi.
Sleiffer diyor ki: “Otellerimizin %95’inin gıda israfında önemli tasarruf sağlamasından gurur duyuyorum. Gıda israfı, dünyadaki en büyük sorunlarımızdan biri ve bu bölgede bunu 600.000 öğüne eşdeğer azalttık.”