Türkiye’nin değerli tarihi miraslarından biri olarak isimlendirilen Mardin, Dicle ve Fırat ırmakları ortasında bulunuyor.
İpek Yolu üzerinde konumlanan Mardin, Mezopotamya’nın en eski yerleşimlerinden biri olarak, farklı çağlara şahitlik etti.
Miras kalan mimarisi, yemekleri, ve bedelleriyle kültür ve turizm kenti olan Mardin’in her noktası tarigi motiflerle dokunarak itinayla inşa edildi.
‘Dünya Mirası Kenti’ listesine aday
Her yıl yerli ve yabancı turist ağırlayan Mardin, Unesco’nun ‘Dünya Mirası Kenti’ listesine girmeye hazırlanıyor.
Ezanların çan seslerine karıştığı Mardin’de farklı görüşlerdeki pek çok insan bir ortada yaşıyor.
Mimari yapısı
Kalenin eteklerinden ovaya kadar birbiri üzerine yükselen teraslar halindedir.
Volkanik bölge o Mardin’de toprak rengi olan meskenler, ekseriyetle 2 katlı olarak inşa edilir.
Süsleme kapıları
İhtimamlı işçilikleriyle dikkat çeken Mardine konutlarında, taşın kolay işlenmesi sayesinde pencere ve kapılarda birçok süsleme bulunuyor.
Yüksek tavanlı Mardin konutları, uzun ve kalın duvarlarıyla çok sıcak havadan vatandaşları koruyor.
Tamamı taş kullanılarak yapılan meskenler, basamak basamak aşağıya inen bir imaj oluşturuken, konutlar birbirinin görünümünü kesmeyecek halde yerleştiriliyor.