Dün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), dramatik bir son dakika kararıyla Boris Johnson’ın sığınmacıları Ruanda’ya sınır dışı etme planını durdurdu.
Müdahale, hükümetin başka bir uçuşun gerçekleşeceğine söz vermesiyle hem övgü hem de kınama aldı.
Peki AİHM nedir? Ve neden kuruldu?
AİHM nedir?
AİHM, Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan uluslararası bir mahkemedir.
Avrupa’da insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak için tasarlanmış uluslararası bir anlaşma olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) uygulamak üzere kurulmuştur.
Rusya ve Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’nın büyük bir bölümü de dahil olmak üzere kırk yedi ülke AİHS’ye imza attı.
AİHS’de güvence altına alınan haklarının bir devlet tarafından ihlal edildiğini düşünen herkes davasını mahkemeye götürebilir.
AİHM yargıçları birinin haklarının ihlal edildiğini tespit ederse, bir devlet aleyhine karar verebilir ve tazminat ödemesini emredebilir.
Üye devletin de aynı şeyin tekrarlanmamasını sağlamak için adımlar atması gerekebilir.
Ancak, mahkeme ulusal kararları geçersiz kılma veya ulusal yasaları iptal etme yetkisine sahip değildir.
Ne zaman kuruldu?
AİHM ve mahkeme, Avrupa’da insan haklarını, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü korumak için II. Dünya Savaşı’ndan (WW2) sonra kurulan uluslararası bir örgüt olan Avrupa Konseyi tarafından kurulmuştur.
Salı günkü Ruanda sınır dışı etme kararına karşı çıkanların yanlışlıkla iddia ettiği gibi, her ikisinin de Avrupa Birliği (AB) ile ilgisi yok.
Devletlerden ve uluslararası kuruluşlardan tamamen bağımsızdırlar.
İngiliz avukatlar, özellikle de Milletvekili Sir David Maxwell-Fyfe, 1950’de imzalanan AİHS’nin hazırlanmasında ve uygulanmasında öncü rol oynadılar.
Nazi savaş suçlularının Nürnberg duruşmalarında bir savcı, “çocuğu doğuran doktor” olarak tanımlanacak şekilde tanımlandı.
Britanya’nın savaş zamanı lideri Winston Churchill, AİHM’nin sadık bir savunucusuydu ve vatandaşları kıta Avrupası’ndaki despotik hükümetlerin zalim ve insanlık dışı muamelesinden korumada kilit bir rol oynadığına inanıyordu.
AİHM neyi koruyor?
AİHS, imza sahibi bir devletteki her vatandaşın haklarını korur.
Bu haklar 19 ayrı maddeye bölünmüştür.
Örneğin, 5. madde herkesin özgürlük ve güvenlik hakkını güvence altına almaktadır. 6. madde ise kişilerin adil yargılanma hakkına sahip olmasını sağlarken, 8. madde bireyin mahremiyetini korur.
AİHM, işkenceyi istisnasız veya sınırlama olmaksızın yasaklayan AİHS’nin 3. maddesi uyarınca Birleşik Krallık’ın Ruanda’ya sınır dışı edilmesini engelledi.
Çoğunluğu Orta Doğu’dan gelen sığınmacıların Doğu Afrika ülkesine gönderilmesi durumunda gerçek bir insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele riski bulunduğunu tespit etti.
Polis şiddeti ve gözaltındaki kötü koşullar, genellikle 3. Madde kapsamında işkence teşkil edebilir.
AİHS’den ayrılan devletler oldu mu?
AİHM’den şimdiye kadar sadece iki ülke çekildi.
1969’da Yunanistan, demokrasiyi ortadan kaldıran ve bir cunta uygulayan ve ülkeyi örgütle çatışmaya sokan bir askeri darbenin ardından Avrupa Konseyi’nden çekildi.
Daha sonra 1974’te Yunanistan’da ‘albayların egemenliği’ sona erdiğinde tekrar katıldı.
Rusya ikinci ülkedir. Avrupa Konseyi tarafından 16 Mart 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesi üzerine sınır dışı edildi.
İngiltere’nin AİHM’den ayrılması gerektiğine dair argümanlar ülkede yıllardır dolaşıyor.
2016’da, eski Başbakan Theresa May, “parlamentonun ellerini bağladığını, refahımıza hiçbir şey katmadığını, sınır dışı edilmeyi önleyerek bizi daha az güvende kıldığını” savunarak, Birleşik Krallık’ın AİHM’den çekilmesi gerektiğini söyledi.
“[Bu] insan hakları konusunda Rusya gibi hükümetlerin tutumlarını değiştirmek için hiçbir şey yapmıyor” diye ekledi.
AİHM ve mahkeme savunucuları, 2. Dünya Savaşı’ndaki vahşetlerin asla tekrarlanmamasını sağladıklarını, en savunmasız olanları koruduklarını, adaletsizliklere karşı mücadeleye yardımcı olduklarını ve hükümetlere karşı bir kontrol ve denge sistemi olarak hareket ettiklerini söylediler.